SEVDAMDA BENCİLİM Ki…..
Sevdamda bencilim koşulsuz,çıkarsız severim ben….
Kasırgaya tutulmuş, bir sararmış yaprağım ben,
Savrulur giderim ufkun çizgisine…
Okyanusta girdabım, içe çekilmekten yorgunum ben
Yeşilim alabildiğine; hasretim…….
Vazgeçtim herşeyden; ama herşeyden,
Önce benden, sonra bendeki senden...
Olmazdı, olamazdı....
Zorlayamazdık...zıt kutuplardık...
Uçlardaydık, inanılmazdık...
Ben'den Başlayan Ben'e Yolculuk.....
Herşeye rağmen;
İçimde bir yerlerde yaşayan küçük kız çocuğuna......
Sarıya çalan saçları, iki yandan örgülü hapsedilmiş olabilir mi? Dağıtabilir mi bukle bukle...karşı koyabilir mi? Aşabilir mi çevresini kuşatan surları? Fethedebilir mi taştan yürekleri? Buzulları eritebilir mi? Bilinmezliği tanımlayabilir mi? Hamken pişebilir mi? Sigaranın dumanını engelleyebilir mi? Yön verebilir mi - hayata- karşı durabilir mi? Gücü yeter mi?
Bu şehre aşığım ben; Kız kulesine. sarayına, boğazına...
Belki de hışmına, sevdasına, nazına....
Tek başına olamaz ki, ya niceleri varsa?
İlk orada; o zamanda palmiye ağaçlarıyla süslü dünya...
Bir diğeri azgın sularında kaybolduğum,
Tan yeri ağarmadı henüz; gece zifiri karanlıklarda saklı, bense düşüncelerde... Muhasebesini yaparım yaşamın. Nereden geldim nereye gidiyorum, neresindeyim hayatın. Yolun çok başındayım, hiç yaşamamış, yol almamış, merdivenin ilk basamağındaymışım gibi...Hatalarım çok gibi; başkaca risk alamam gibi. Sınırlarımı bellemiş, rotamı çizmişim gibi...Yolum belli, izim belli....
Hiç bir zaman çıkar ilişkileri kurmadım ben, sevdiklerimi yüreğimle sevdim ben. Boş kalabalıkları sevmedim hiç; yüzeysel ilişkileri.. Derinden, koşulsuz, umarsız, yengeç gibi severim ben...Denenmişleri denemem ben; bakış açımı da değiştirmem, hakettiğimce yaşar giderim..
Her canlı özeldir bende, değer de veririm lakin hiç kimse O'ndan çeviremez beni, uğruna baş koyduğum, kendimden geçişimden...Özümden özümedir yolculuğum gerilere hiç dalamam ben...Tek hedefim ki son basamağa ulaşıp selam vermek makberden...
Şems'i tanıdığımda aynadaki aksimi gördüm.Benden daha çok bende....Mevlana bilinir de benim Şems'im nerede? Hapsettim kodesime, bir daha çıkmamacasına..Yooo hayır güvende değildi, hissedilirdi, katledilirdi, zor bulmuşken ben, içimde kaybedilirdi...Bendeydi ama güvende değildi...Okyanusun dibinde midyenin içinde olmalıydı..
Ulaşılamazdı, dokunulamazdı, umutları vardı...İzin veremezdim, açığa çıkaramazdım, bu dünyada koyamazdım; bana aitti sadece bana, inci tanemdi ki...
Aradan yıllar geçti, Şems'im bende hala...Lakin ben değil, hiç kimse ulaşamadı; onu azgın sulardan çıkaramadı, saklı kaldı keşfedilmezim, uğruna baş koyduğum belirsizim, bilinmezim.....
Sevdamda bencilim koşulsuz,çıkarsız severim ben….
Kasırgaya tutulmuş, bir sararmış yaprağım ben,
Savrulur giderim ufkun çizgisine…
Okyanusta girdabım, içe çekilmekten yorgunum ben
Yeşilim alabildiğine; hasretim…….
Kimi zaman maviyim, sert fırça darbelerinden, nasibimi almışım ben…
Deli mavi; alabildiğince, uçabildiğince, ulaşabildiğince,dengesizce, başın göğe erercesince, olabildiğince, olmak istediğince, deliden gömleği giyercesine, ÖZGÜRCE,,,,,,,
Deli mavi; hoyratça, şuursuzca, zincirleri kırarcasına, baş kaldırırcasına,yaşamakçasına, daha fazlasını arzuladıkça, olmazı olmamacasına, SINIRSIZCA,,,,,
Eski Roma’dan kalma kırık dökük, virane Hierapolis’te; antik kentte
Yaşanmışları, yaşanmamışları, yaşanacakları bırakma peşinde…
Yoluna çıkan devasa kayalar yol olma telaşında…
Dağlar delinip kendi içinde; yorgun trenlerin sessiz gidişinde…
Var olma hevesinde….
Çocuk çağım daha dünlerde… Belki hala bugünlerde,
Hamsın dedilerdi; çiğsin daha, “pişte gel”..Piştim kendimce.
Leyla idim çöllerde….
Yetmedi “yan da gel dediklerinde” …..
Kavruldum köze döndüm benliğimde..
Aradığım Mecnun’ muydu gaiplerde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!