Hadi uyusun artık tüm şehir, sönsün ışıklar, siz susmadan duymuyor birbirini bu aşıklar... Kızkulesi dört gözle bekler yalnız kalmayı, karanlıkta bile gözü seçer Galata ' yı...
Uzakta olsa sevmeye değer! Aşk'ı İstanbul
Kız Kulesi, dünyanın belki de en güzel şehrinin belki de en güzel kızı... Ömrü gözünün ucundayken elinin ucu yetişmeyen sevdiğini beklemekle geçti.. Galata koskoca şehrin asi bi o kadar asil oğlu Ömrü boyunca bir sevdiğini bir de hep kışları bekledi, her kış günü gecesi kar yağsın diye dua etti çünkü bu şehre ne zamanki kar yağsa sevdiği bembeyaz gelinliğini giyip karşısında belirdi...
Şimdi siz bilmezsiniz görmezsiniz ama Kız kulesi giydi gelinliğini...
Şimdi siz bilmezsiniz duymazsınız ama Galata fısılmaya başladı en güzel aşk melodilerini...
Uzak da olsa sevmeye değer! Aşk'ı İstanbul
Şehrin gelini Kızkulesi, Galata prensi...
İki sevgiliydi onlar iki ayrı kıtada tutsak, birbirlerine yasak. Lanetlenmişti sevdaları, iki aşığın vapurda bir simit ayranı paylaşması kadarken mesafeleri, kavuşmaları imkansızdı. Onların bakışmalarını izlerdi tüm şehir, bazısı hala fesatla bazısı kendi kavuşamadığı sevigilisinin anısıyla.
Seslerini duyurmaya mesafeler engel değildi fakat gündüzleri kalabalığın gürültüsüne inat susarlardı, bu şehrin karmaşası onların aşk sözlerinden nasibini alamadi. Tek dostları beyaz güvercin ömrünü bu aşka adamış, gün boyu gagasında bir parça kağıt aralarında umut dağıtırdı.
Galata, asi ruhlu sevgili ona yazmak yetmedi, en güzel aşk sözlerini kızına fısıldamak isterdi. Gece olup herkes kabuğuna çekilince her şeyi unutup kendilerini ayıran bu şehri bile affederlerdi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!