Yaşım oldu yirmi bir güzel bir telaştayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım
Vurdu mu parçalayacak demir bir muştayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım
Dağlar, zincirler, çağlar ve sina gibi çöller
Geçtim hep geçeceğim bana maşuk zaferler
İmanlı yürekler ALLAH ALLAH diye inler
Bu topraklarda yetişir hep böyle Fatihler
Denge diyen var. Ben terazi’nin direğiyim!
Bilim diyen var. Ben bilmin sır perdesiyim!
Strateji mi? İşte buna çok güleceğim
Atamın bildi-ni sizden mi öğreneceğim!
Bazen Kurt, bazen Pars, bazen Kartal, bazen Aslan..
Sembolüm çoktur ben çünkü varlığım destan
Geçtim artık sıladan yardan anadan candan
Atalarım gülümsüyor nur saçan mezardan
Mehmet Akif, Nihat Asya.. aç oku göreyim
Şairlik böyle olur destanları süreyim
Medeniyle avunan zihniyete bir deyim
Ben Atamı bilirim! Medeniyi neyleyim
Zalim zulüm eder tutamıyorum kendimi
Bana bakın zalimler çiğnetmeyin bendimi!
Mazlumun tek teline çektiğim dünya pimi
Atam bu gördüğün ise cengaverler timi
Kalem, silah ve kefen maşuk’un yolundayım
Ver emri Sultanım feda başım uğrundayım
Şu okunan sela benim olsa bayramdayım
İşte Ya Resul Sultan Fatihle yanındayım
Doğruluk ve düzenle taşıdığım sancaktır.
Atalarım yaşıyor kanıtıysa bayraktır.
Bu okunan ezanlar Müminlere kucaktır.
Sönmeden yurdumun üstünde tüten ocaktır.
Atam! Heybetli, şahlanan, beyaz bir attayım
Baktığım her yerde zafer gören bakıştayım
Koş! Koş artık kaşa bildiğin kadar koş tayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım.
Kayıt Tarihi : 16.4.2018 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!