1965 doğumludur.Sakarya'da Türkçe öğretmeni olarak çalışmaktadır.
Feleğe attık hep, bütün suçları,
Sevgiyi öldürdük,anlayamadık,
Uğruna ağarttık siyah saçları,
Dünyadan pul bile sağlayamadık.
Öyleyse bu telaş,bu çaba niye?
Sonbahar rüzgarının estiği bir zamandı
Bir hüzün şarkısını söylerdi dudakları
Gönlüme sevdaların konuk olduğu andı
Sararmış yaprak gibi solmuştu yanakları.
Emsalsiz bir güzeli seyrediyordum sanki
Hazan mevsiminde çıktın karşıma,
Hüzün Çiçeği'ne kul ettin beni.
Bir büyük sevdayı saldın başıma,
Kerem gibi yakıp,kül ettin beni.
Eylül gibi hüzün taşımaktaydın,
Ölüm,muştuya davet eden bir ses,
Ölüm,yara kavuşmak için heves.
Ölüm,nefsin arzularına bir gem,
Ölüm,yanı başımda gezen gölgem.
Yıllar var ki içimde küllenmeyen sızısın
Huzur veren sesini özledim anneciğim
Çilenin baharısın,meşakkatin yazısın
Ağlayıp yollarını gözledim anneciğim
Karanlığı ışıtan bir ışıktı nur yüzün
Kör bir heyecanın cezbesi midir?
Sana cesareti sağlayan kuvvet.
Söylenmemiş lafın ebesi midir?
Hasretle beklenen bir kuru evet.
Yeni ümitlerle tüm kaçamaklar
Mürebbim kara dadı,en yine ninni söyle,
'Büyüme güzel çocuk,hep küçücük kal öyle.'
Bana aşkı yaz diyorlar
Aşk yazacak ruh mu kaldı
Yazmayınca naz diyorlar
Naz yapacak kul mu kaldı
Hep bir hayali aradım
Şu gecenin esrarı çözülmez mi Yarabbi?
Meçhulatın esrarına gebe kalmış bu gece.
Sırra vakıf olanlar üzülmez mi Yarabbi?
Ümitsizlik bürümüş benliğimi kahbece.
Ruhumu tırmalıyor saatin tik-takları,
Gamı ve kederi bıraktım yana,
Neş'eyi,neş'eyi isterim gülüm,
Doğruluktan zarar gelir insana,
Hileyi,hileyi isterim gülüm.
Gerçeği söyledim 'ayıp'dediler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!