Tevhîd-i Hâkikî,
Dirilere Nida
Bismillâhirrahmânirrahîm
(Sevgi ve merhamet dolu Allah'ın adıyla)
Ey yolcu, dur, bir an dinle,
Kalbinde nûr, aklınla dinle!
Bu risâle, mezar taşına değil,
Dirilerin ruhuna, kalbine süzülür.
Tevhîd, bir nûr, bir çağırış,
Ölüler için değil, diriler için bir ateş!
Birinci Bâb: Tevhîd, Bir Nûrânî Seda
Tevhîd, “Lâ ilâhe illallâh” tır,
Bir yankı, çağları yaran bir nida.
Ehad O’dur, bölünmez bütün,
Samed O’dur, kaya, pürüzsüz, dümdüz.
Ne doğurur, ne doğurulur,
Hiçbir şey O’na denk kurulur.
Tevhîd, bir kelime değil, bir dünya,
Hayatı birleyen, kalbi uyandıran rüya.
Putları kırar, zincirleri söker,
İnsanı özgür, kalbi yüksek eder.
Meydanlarda haykırılır bu söz,
Mezarlarda değil, dirilerle öz.
İkinci Bâb: Ölüler mi, Diriler mi?
Ey insan, Fâtiha’yı niçin üflersin,
Mezar başında, taşlara sessiz?
Fâtiha, açılış, rahmetle başlar,
“Yalnız Sana kulluk, yalnız Senden medet!”
Bu, dirilerin yoluna rehber,
Ölüye değil, kalbe bir naber.
İhlâs, tevhîdin kılıcı, keskin,
Şirki yâr, kalbi pâk eder hemin.
Yâsîn, dirileri uyarmak için iner,
“Ölülere işittiremezsin” der, Kur’ân hep bir.
Ölüye rahmet dile, kâfi bu söz,
Tevhîd, dirilere, hayata bir köz.
Üçüncü Bâb: Şaman Gölgesi, Tapınak Dini
Bu topraklarda din, ey yolcu, bak,
Şaman gölgesinde, âdetle kucak.
Ezan, namaz, kandil, cenaze,
Nüsûk olmuş, ruhu yitip naber?
Devlet, maaşla Yâsîn okutur,
Tevhîdi hayattan koparır, uyutur.
Laiklik, bir serap, bir aldanış,
Din, tapınağa zincir, bir yanılış.
Tevhîd, ne devletin, ne cemaatin,
O, meydanların, kalplerin âtinin.
Sahabe, “Lâ ilâhe”yi uğruna ölerek,
Haykırdı, dirilere seslenerek.
Dördüncü Bâb: Tevhîd, Çağın Diline
Ey çağın evlâdı, tevhîd ne der?
Kelâm-ı kadîm, bugüne ses eder.
Rubûbiyet, ulûhiyet, sıfatlar,
Ashab-ı Kehf parası, geçmez bu diyar.
Tevhîd, bugünün dilinde şöyle çağlar:
Adalet, eşitlik, bir bütün sağlar.
Siyasette: İnsanlık bir, eşittir hep,
Hiçbir otorite tanrılık taslamaz asla.
Ekonomide: Mülk Allah’ındır, kamunundur,
Ne kenz, ne devlet, paylaşılır umûmundur.
Toplumda: Irk, renk, sınıf yok, biriz biz,
Takva ile yükselir, insanlık nûr-u bediz.
Hukukta: Maslahat, bütünün yararı,
Bir insana zarar, hepimize zararı.
Tevhîd, postmodern aldanışa cevap,
Globalizmin hegemonyasına bir set.
İnsan aklı, bir ve bütün arar,
Tevhîdsiz zihin, dağınık, paramparça kalır.
Beşinci Bâb: Dirilere Tevhîd Çağrısı
Ey diri, Fâtiha’yı kalbine oku,
Rahmetle başla, adaletle doku.
İhlâs’ı ruhuna, tevhîdi yoluna,
Yâsîn’i aklınla, hayatına kor, bir nûr-u suna.
Tevhîd, mezarda değil, sokakta çağlar,
Hayatı birler, kalpleri dağlar.
Allah’ı tabiattan, tabiatı Allah’tan,
Kur’ân’ı hayattan, hayatı Kur’ân’dan,
İnsanı devletten, devleti milletten,
Ayırma, bir bil, bütün bil, ey yolcu, dikkat et!
Parçalanmış zihinle tevhîd olmaz,
Birliksiz dünya, nûrsuz, solmaz.
Hatime: Bir Nida, Bir Dua
Ey Rabb-i Ehad, ey Samed-i Mutlak,
Bizi tevhîde eriştir, kıl kalpleri berrak.
Dirilere ses etsin Fâtiha, İhlâs, Yâsîn,
Meydanlarda yükselsin tevhîd-i hâkikî, engin.
Bizi birle, bütünle, nûrunla doldur,
Paramparça dünyayı, tevhîdinle onar, buldur.
Ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.
Kayıt Tarihi : 1.8.2025 16:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!