Tereddütler tekerrür etmesin,
teşekkür etsin tefekkür ile,
sahrada ve hazarda,
Aba altındaki babanın
sobası yanarken odasında,
sopası durur hazırda…
*****
Kafası cacık,
biraz uçuk, kaçık çocuklar oynaşırken
açık saçık şaşık nazlarda,
Boş bakışlı, hoş satışlı, loş ışıklı sokakların
yellozu dolaşmakta…
*****
Adam arıyor adım adım, güya kadem bir kadın
avının iflasının tadında,
Adına bakmak için lavukların,
altına yatmak için labutların
yarınki tabutlarında,
*****
Cüzdanını gözler,
hüzzâmi sözleriyle yüzlediği
cüzzam bakışlarında…
Kâr pazarı derken,
gâm pazarı döner, kan pazarına,
ve can pazarının yürek atışlarında.
Naylondan özlemlerimin imkansız atışlarıyla
kalemim oynamakta inat ve hatta isyanla…
Bir taraftan ;)
Emek versin ekmek yiyen, yürek versin, sürek giden,
gülsün güllerin goncalarında,
Ay vursun yüzlere,
Yayı tutulsun fütursuz cümlelerin yankılandığı
meyhanelerin “hayy”dan gelmiş
tasavvufî gûşelerinde…
(Bir taraftan ;)
Satıldıkça katılan atılmış ruhlar,
Kara kutusunda gizlenmiş,
Para kutularındaki aralarda,
Süslü, sesli nefesli ve esefli nağmeler,
Azar azar bozmakta,
bozdukça mezarlar kazmakta…
(Şimdilerde ;)
Pazar günü, fetihten kalan fâtihe
Nazar ederken gözlerim,
Ellerim yazmakta,
Harbiye’den özlemimle yazarken
dilimdeki sözlerim azmakta,
Tereddütler tekerrür etmeden
Tefekkür etmekte dîl,
Adeta, dîl, dili bozmakta.
29/01/2012
ahmed emin fidan
Kayıt Tarihi : 30.7.2013 19:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!