Fatih Ve Fetih Şiiri - Yorumlar

Zülfikar Yapar Kaleli
862

ŞİİR


20

TAKİPÇİ

font face='Comic Sans MS' color='black' size='0,8'
..................Sultan İkinci Mehmet, bir cihangir, devrinin fikir âleminde büyüklüğünü kabul ettirmiş essiz bir kıymet olmasına rağmen, elini öpeceği bir üstadı, nazlanıp sesini yükselttiği zaman “hizaya gel” diyerek karşı koyabilen bir hocası vardı. İskender, Sezar ve Napolyon da birer cihangirdiler. Fakat bütün kabiliyetlerine rağmen, birer malzeme olmaktan kurtulamadılar. Fatih kendine karşı hesap vermeye mecbur edilmiş, manevi terbiyesinde nefsini kontrol etmesi şart koşulmuş biridir. Bu yüzden aralarında daima mesafeler olmuştur.

................Bizans surları önünde 53 günlük çetin ve meşakkatli kuşatmanın içinde Sultanı destekleyen, bunaldığı anlarda onu ümitsizlikten geri çeken “fetih mutlaka müyesser olacak” diyen bir Akşemseddin var. Fatih bu savaş dramının hem yazarı, hem yöneteni, hem de aktörü durumundadır. Bunalınca imdada yetişen arkadaki suflörün sesi:”korkma İstanbul’u alacaksın”.

.................Fatih, Bizans’ı almaya teşebbüs eden sayısız hükümdarlar arasında, gayesinin bilincine varmış biriydi. İstanbul’un fethi tarihin en çetin savaşlarından biri olmuştur. Hatta 70 parça donanmayı bir gecede dağlardan aşırıp, ordusunu en yeni silahlarla donatan, kuşatma planlarını kendi çizen, onu denetleyerek tatbik ettiren, çok kısa zamanlarda kuleler kuran, büyük toplar döktüren bu yaman kumandan, kalenin düşmediğine sinirlendiği bir zaman atını denize sürüyor. Yanındakiler “Sultanım at denizi geçemez ki” deyince İşaret parmağını kaleye doğru uzatarak haykırıyor. “Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u”.

Tamamını Oku
  • Zeynep Nilgün Gökçeöz
    Zeynep Nilgün Gökçeöz 24.12.2009 - 16:55

    Emeğinize saygıyla...

    Kutluyorum yüreğinizi..

    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak 21.12.2009 - 20:12

    Zülfikar bey bu degerli calismanizi Güldeste siir grubumuzda paylasiyorum...Selam ve dua ile...

    Cevap Yaz
  • İsmail Tıkıroğlu
    İsmail Tıkıroğlu 22.09.2009 - 14:08

    Ecdadımızın hem mem mensubiyet duygusu ile Türklüğü ,hemde ümmet duygusuyla kulluğu ne kadar coşku içinde dolu dolu yaşadığının resmidir yazılanlar.
    Bu necip Türk milleti, dününü unutarak geleceğe nasıl emin ve kararlı gidebilirki,
    Dününü unutan nesil düşmanınıda çabuk unutur ,dostunuda çabuk unutur ki buda AHDE-VEFA sızlıktır.
    Vefası olmayan milletlerden BEKÂ beklenmez.
    Allah bu büyük milleti düşmanların oyunları karşısında aciz yapmasın
    (amin)
    hocam kaleminiz hiç susmasın ve kelâmlarınız ders olsun
    selamlar..İsmail TIKIROĞLU

    Cevap Yaz
  • Şahmerdan Yıldırım
    Şahmerdan Yıldırım 20.08.2009 - 07:27

    Yüreğinize sağlık,paylaşımınız içen teşekkürler.Saygı ile

    Cevap Yaz
  • Salih Kozan
    Salih Kozan 31.07.2009 - 00:57

    YÜREGİNİZE SAĞLIK TEBRİKLER DEĞERLİ AĞABEYM

    Cevap Yaz
  • Mehmet Eren
    Mehmet Eren 10.07.2009 - 22:56

    Özümüzden Tarihin Derinliklerinden bir sayfa sağolun değerli kaleli usta.

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir 10.07.2009 - 21:20

    Tarihimize sırtını dönenler bu yazınızı okurlar umarım. Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Coşar
    İbrahim Coşar 27.06.2009 - 10:40

    Sayfanda olmak çok güzel hocam.Selam ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Cemal Aydın
    Cemal Aydın 27.06.2009 - 02:51

    Bu kelimat bir propaganda veya tenkid amacı taşımamakdadır. Ancak kendim kanî olduğum bir gerçeği Zülfikâr Bey hocamla paylaşabileceğimi sanıyorum.

    Yakın tarihimizin sembolik iki siyasetcisi vardı(r). Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit. Birine saadet, öbürüne rahmet diliyorum.

    Önce Demirel'e yapılan haksızlığı yazacağım. Bu şahıs 1967'de başbakan iken, meclise 'Kıbrıs'a müdahale' kararı çıkarır. Ancak Genelkurmay'ın itirazı vardır: Çıkarma gemimiz kâfi değildir!. Sn. Demirel'e kırgın olduğum tek husus, o an Genelkurmay'a 'bu gemilere 5 asır evvel sahibdik de, bugün niye değiliz?' sualini sormaması olmuşdur.

    2. Merhum Ecevit, başbakan olarak ABD'ye yapdığı son yolculukda, başkan Clinton'a hediye edilmek üzere yanına 'Fatih Kanunnameleri'nin İngilizcesini almışdı. Clinton'a söyleyeceği sözü de ezberlemişdi: 'bakın bizim İnsan Hakları tarihimiz ne kadar eski!' Allah rahmet eylesin!

    Sanırım, Fatih Sultan Mehmed Han'ın azametini bir nebze olsun yazabildim.

    Selam ve dua ile...

    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak 09.06.2009 - 20:11

    ......O İstanbul’u alınca bunu beşeri ihtiraslarını tatmin etmek, davayı kendi-sine mal etmek sevdasına kapılmamıştır. Öyle ki şehre girerken: “Sultanım mutlusunuz değil mi? ”sorusuna, “En büyük mutluluğum velinimetim, hocamın yanılmamış olmasıdır” diye cevaplıyor. O böyle mutlu bir düğümü kendi eli çözdüğü için ancak şükretmiştir. Nitekim ilk Cuma namazını Ayasofya’da kılmak için zapt ettiği şehrin dışında üç gün bek-ledikten sonra şehrin kapısından girip mabedin önüne geldiği zamanı ilk işi secdeye kapanıp şükretmek olmuştur.

    Allah razi olsun, Allah sükrünü kabul eylesin...
    Cok degerli bir calisma Zülfikar bey yüreginize saglik...
    Güldeste Siir Grubu /mda paylasima sunuyorum...

    Yazi ayari cok kücük biraz büyütürseniz daha kolay okunur... Selam ve dualarimla...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta