Ey yurdunu koşulsuz seven insan ana rahmine bilge olarak bir sır ile düşen iki insan, gök tanrıdan kut almışlar, devlet kurtarmış devlet kurmuşlar.
29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul'u düşmanın elinden kurtaran Fatih Sultan Mehmet hanı ve 6 Ekim 1923 tarihinde Fatih'in emaneti aşkımı yeniden düşman işgalinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ü yurdunu koşulsuz seven ve insan olan birlikte sevmez mi?
Fatih'e o ne güzel komutan diyerek bizden çalanların Mustafa Kemal Atatürk'e olan kin ve düşmanlık sebebi nedir diye insan olan sormaz mı?
Fatih iyi güzelde ey Osmanlı hayranlığı, tarihin işine gelen tarafları benim gelmeyen tarafları kiminse kimin diyenler Türkiye Cumhuriyeti'nin iki katı büyüklüğünde toprak kaybeden Sultan Abdülhamit ve düşmana direnmek yerine koyup kaçan Vahdettin neyiniz oluyor sizin diye insan hiç sormaz mı?
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Ne çok soru var
Sorulsa da cevapsız kalan!
29 Mayıs 1453 nasıl İstanbul'un fetih günü,Türk Tarihinin nasıl gururu, dönüm noktası, kutlu zafer günü ise,
6 Ekim 1923 tarihi de o kadar değerli,
İstanbul'un "2. KEZ FETHİDİR", düşman çizmeleri altından çekip almaktır, o kutsal şehri!
Bilinmelidir artık,
Mustafa Kemal Atatürk sadece Anadoluyu düşmandan kurtarmadı, İstanbul'u yeniden fethetmedi, aynı zamanda "İŞBİRLİKÇİLERİ", mandacıları, yobazları, memleket hassasiyeti olmayan vatansızları da temizledi!
Ondandır, ona duyulan haset, kin!
Boşuna değil, "Sabri Efendileri", Ali Kemalleri, "keşke Yunan askeri galip gelseydi" diyebilecek kadar vatan haini olanları "kendinden sayan", onları aklayan, tarihimizi ve kahramanlarımızı karalayan çarpık zihniyetlerin varlığı!
Bu soruların muhataplarını unutmadık, tarih tersine dönse unutmayacağız!
Tebrikler Önder Kardeşim...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta