Yazın ilk günü doğmuşum.
Daha doğrusu ben doğduğumu sanmışım. Ben onu görene kadar yaşamayı; nefes almanın, yemenin, içmenin, gezmenin yaşamak olduğunu sanıyordum.
Taki onu gördüğüm güne kadar.
Siyaset, politika, ekonomi bütün görüşlerden vaz geçtim.
Ben o oldum, ben onun için doğruldum.
Beni seviyor bilirim ama sevildiğimi duymak için ne kadar mücadele edilmesi gerekir onu bilmiyorum.
Benim hayatım sevdiğini ve özlediğini söyleyerek geçer, sevildiğimi ve özlendiğimi duyma mücadelesi ile devam eder.
Sevildiğini duyma ...
Son kötü gündü belki dün,
Yada yarın en güzel olan gün.
Umayım! bu havada bir şey var bugün
Dün ile yarın arasında bugün
Huzur ile biz arasındaki madeni para değerindeki hüzün.
Zamanı jiletle kazıyıp atsak üzerimizden?
Kalbimde, derisini bırakıp giden bir yılan hissiyatı var.
Aşk mı tutuyor beni, yoksa yaşadığım hayat mı?
Kopardığım çiçeklerin acısı mı var ellerimde
yoksa o çiçeklerin kokusumu var bedenimde?
Ahkâf’da depremler oldu, can çekildi
Sahra’yı sular seller bastı, yeniden can geldi
Bunların hepsi hülyalı ateş parçası
Gözlerinden birer kahve karası
Ben buralara sığamıyorum,
Çölün gelini, bekliyorum seni
Ben rahmeti huzuru sende buldum
Aşkta Sevda’da seninle kavruldum
Dinlerdim Aşık Veysel’i okurdum Mesnevi’yi
Onlar bende hep ses ve gölge idi
Seni gördükten sonra Fatih buldu aşkı
Bu bendeki sadece aşk değil bildiğin yanmaydı
Hayat mı kor, yoksa kalbin mi yangın yeri ?
Nasıl oldu bir kıvılcım yaktı kül etti?
Aşık olan kaçar mı yangından?
Seninle bu gönül daldan, yapraktan.
Senin adın gün olsa,
Seni benim gözümle görseler ya kırk satıra
yada kırk katıra vururlar beni,
Yokluğunda çöl misali susuzluktan önce
ciğerlerimden kan gelir, dudaklarım sensizlikten çatlar, belki asarlar bedenimi
Yedi gün ölmem ben, her gün ipe çekerler
Sorunlardan yorulduk
Okyanuslarda boğulduk
Defalarca kendimizden vazgeçtik
Bir tek kalplerimizle yetindik.
Sevdik birbirimizi sorunlarla
Ben dertleşirim ve sevinirim seninle,
Yokluğunda, yoksul kalır, yalnız kalırım, ağlarım
Hatta olmadı sokaktaki kedilerle bile ağlaşırım.
Bilirmisin seninle çok mutlu oluruz.
Arada sinemaya gideriz, sonra parka dondurma yeriz.
Simit alır senin ki şekerli demli çay içeriz.
Sarıldım senin varlığına
Yokluğunda yirmiüç kez sürgün yedim
Gökyüzü konuştu benimle
Kaderin olan kadın seninle!
Gök konuşmaktan vaz geçti
Yıldırımlarla beni hesaba çekti
Ben topraktan oldum,
Çöl sandılar beni, asırlardır güneşte kavruldum.
Üstüme basa basa geçtiler
İnsanlar, atlar, itler birde gölgeler.
Kimse görmedi toprağımdaki cevheri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!