hiç bir günahı yakıştıramadığım sevgili
bak yelkovan kuşları da göç etti /
zamansızlık mevsimine
akrep kendini sokuyor ve sorguluyor artık
zamanı kurşunlayarak eskiten kum akışından utanık
rüzgarlarla yarışan çocuğun anlık duraklarında
Yeni tenleri yalnızlığa ekle
kuşat kendini
ayraçları belirteçlemede etkin olsa da
sevgilinin sonbahar yaprağını andıran hüznü
aşklar ayrılıklar olduğu sürece vardır
şimdi tenin kokuyor gece
bi'ağaç kumunu yadırgıyor
kuruluğun hüznü bu
sensizliğin,
yağmursuzluğun hüznü
sensizlik yağmursuzlukla eşdeğer
bizimle ilgili her şeyi süzüyorum
ipildeyen bir kumaş gibi eriyor gece
dün geceden kalma şarapta tadıyorum tenini
sen benim ruhumsun
bedenimin saklı tarafısın daha çok
-debisi yüksek bir akarsuda yazılmalı şiir
ve bir koyak bulunmalı şairin akışkan gözlerine-
haydi bir uçurum yarat kendine
ateşte sına beynini
yanan bir kalkan gibi olsun ayrılık
-kılıçla kın gibi bir ilişki
kedinin tırnaklarıyla arasındaki yakınlık yani-
yine kaçış
yine korku
yine kopuk parmaklar avuçlarımda
kavga gelir
kan eskir
soyunup kendi kayıplığımdan
arayamam seni
hayat hala gaspetmekte ruhumu
ve şimdi
-avla avcı ilişkisi
geğiğin çitanın gözüyle görmesi kendini-
bir esaret gibi kahpece geldin kapıma
işgalci bir general heybeti altında saklanan
bir esirdi ruhun
1. Asmin'e
gün yine geç kaldı
küflendi gece
her dakikası isyandı
ve
en acı kaybımdı
gürül gürül bir esriklik yaşarken ruhum
ayrılığın sarp kanyonlarından intiharı sececeğini bilemezdim
ve bilemezdim
ruh ikizim olan insanın
ölmemi bekleyen aç bir akbaba gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!