Hayat orkestrası...
Bateride felek...
Birsürü çember var önünde,
biri de bizim nasibimiz.
Klavyede alınyazısı...
Bilmem kaç renkte ses var içinde,
Ya sen olursun sonbaharımın en taze yaprağı,
ya hiç istemem ömrümde mevsim olsun.
Ya sen olursun uyanık anlarımın en tatlı rüyası,
ya hiç istemem bir daha gözlerim yumulsun.
Kadıköydeyim yine...
Aynı bankın üzerinde,
bir bacağımı diğerinin üzerine yatırmış oturuyorum denize karşı.
Bir yandan martıları izliyorum,
bir yandan vapurları,
bir yandan da güneşin batışını.
İçinde kötü bir his vardı serçenin,
konmak için elektrik teline yönelince,
ölmeden az önce...
Belki de ömrün en zor ayları bunlar,
Kendi yazdıkları rollerde oynayanların arasındayım.
Yapraklar dökülsün, yağmurlar başlasın artık,
Bekle Anacığım, üç dolunay sonra oradayım.
Ben de sigarayı iki pakete çıkardım bir günde,
Kelimeler mısralara dönüşüyor gözlerimi kapadığım her an.
Uzaklarda olmak, ayrı olmak çok zormuş. Anlatamam!
Gündüzü gecesinden daha soğuk, daha karanlık
Şİmdikinden daha uzaklara kaçmak istiyorum ya, yapamam!
Güvenmediğim sana bile ihtiyacım var.
Sen hiç biranı yudumladın mı Bostancı Sahili'nde?
Bir yandan yakamoz,
bir yandan akşamcıların cümbüşü yaktı mı içini hiç?
Aynı anda gözyaşların karıştı mı denizle?
Denizle aralarından su sızmayan yosunların
o tatlı kokusu dinlendirdi mi ruhunu?
Şu anda dışarıda yağmur yağıyor.
Dışarısı soğuk,
içerisi seninle,
sensiz ve ıssız.
Şu anda yağmur yağıyor.
Dışarıda yağmur,
Değilsin ya,
sen güzel bir kız değilsin!
Ama hayallerimin tek değişilmezisin.
Acaba ben mi saçmayım,
yoksa sen mi perisin?
Günlerimde yok bir sapma.
Bir şişe Buzbağ,
bir paket Marlboro.
Tutunmaya çalışıyorum hayata.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!