Sesi duyulmayan ölüler ile
Sesini duyuramadığın ölüler arasında
Bir tutam papatya farkı
Yürüdükçe uzayan bir yolun kenarında
Dünyaya meydan okuyan
Gün gelir gidersin
Tıpkı bir eylül gibi eylülle
Toplayıp götürdüklerinden çoktur
Biriktirip bıraktıkların
Sonbahar serinliği dokunurken ruhuna
Takvimler yüzüne vurur celladı olduğun yılları
Ex yerinde bırakıldı
İşe yarayan acılar peşindeyim
Piyasa durgun
Sokak çocukları!
Yüz mevsimlik odamda bir matem var bir düğün
Ey miskin hayat değil vallahi bu sürdüğün
Ben en çok kendime yabancı
Ne adımı ne ırkımı bilirim
Takvimin eskitmediği kadim sancı
Artık hüzün şarkıları söylüyor
Bahar esintileri bile
Her mevsime mahcubum
Yerden utandığım kadar utanıyorum gökten de
Hiçbir şeye şaşırmıyorum şimdi
En güzel ben inanıyorum yalanlara
Babamdan kalan bir alışkanlıkla
Etiketin yarısı fiyatlara
Zararına satışa
Haksızlığa gelmeyen insanlara
Dalkavukluğu sevmeyen,
Yine koyu bir gecede yalnızlıkla buluştum
O yine erken gelmişti
Ben beklettim
Gece örtüsünün
Gün ışığına üstün geldiği bir yerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!