Senin için akıttığım,
Gözyaşlarımı biriktirse idim eğer
Okyanus yapar üzerinde gemiler yüzdürdüm
Ne yazık ki bir tanem,
O gözyaşlarımda
Her gün kendim boğuluyorum.
Ve gittin gönlümün sılası… Kahretsin!
Ardında bir çift yaşlı gözü
Uykusuz gecelere mahkûm ederek,
Bir yıldız gibi kaydın ve gittin…
Yağmur sonrası doğan gökkuşağı gibi
Biliyormusun?
Ben hala bıkmadan sana akıyorum
Sana kavuşma umudumu kaybetmiyorum,
Hiç bir türlü unutmuyorum seni.
Güneşli güzel günleri biriktiriyorum ısrarla
Sabah meltemlerini, gülüşlerini, sevişlerini,
Sevmek yürek ister
Korkaklara göre bir şey değildir yani
Eğer birini her şeye rağmen seveceksen
Nefes gibi son ana kadar yaşatacaksın
Eğer korkuyorsan,
Hiç başlamayacaksın.!
Bu sabah Ankara’da yağmur var
Sana da söylemiştim ya çok defa
Herkes yağan yağmurdan kaçışırken
Seninle kendimizi kaçışan insanlara inat,
Dışarı atıp iliklerimize kadar ıslanalım birlikte diye.
Bu sabah Ankara’da yağmur var
Demek gidiyorsun öylemi yar
Bende sana ait olan her şeyi al öyle git
Bir tek yalnızlığıma dokunma, lütfen…
O benle kalsın olmazmı.
Seni tanıdığımda nasıl yapayalnız isem,
Yine bir başıma bırak öyle git.
Yoksun…
Verdiğin sözlerinde,
Bakarken kaybolduğum bahar yeşili gözlerinde,
Lotus kokulu sarı saçlarında,
Tuttuğumda elimi yakan pamuk ellerinde
Ben seni fırtınada alabora olmuş geminin sığındığı,
Liman gibi sevdim.
Savaşta askerin gizlendiği mevzi gibi.
Gecenin yıldızlara aşkı gibi sevdim.
Yavrusunu kaybetmiş annenin,
Evladını bulduğunda sevindiği gibi sevdim.
Öyle tutulmuşum ki sana…
Çırpındıkça aşkına batıyorum
Battıkça çırpınıyor sen oluyor, senin oluyorum.
Aslında ben senin aşkına esirim
Bu esareti kendim istedim.
Öyle esir oldum ki sende deme gitsin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!