Fatih Güler Olmak Şiiri - Fatih Güler

Zordur fatih güler olmak baba
Çünkü hayatın önünden gittim hep
Sana dağ dendi
Ama yağdırdığım kar görülmedi omzundaki
Baban sana içiyor fatih dendi
Gözlerimizden içtiğimiz yaşlar silinmedi
Baban senin kanadın dendi
Öbür kanadın kırıldı
Babanı üzme denildi
Seni üzerek kenara çekildiler
Sana yalakalık yapanlar çekip gittiler
Giderken de gözlerim kanatıldı
Fatih güler olmak
Çok zormuş babam be
Gerçekten çok zormuş

Fatih güler olmak
Çok zordur anam çok zor
Bunalımdan çıkmak için
Kendime taciz etmek
Taciz etmemek için içki içmek
İçki içmek için
Bakışınla verem olmak
Çok zormuş anam çok zormuş
Bunalımlardan nasıl kaçım anam
Bilmiyor musun kanatlarım kırık

Zordur fatih güler olmak kardeş
Hem de çok zor
Yamalı yüreğim dikişle yaşar
Ya yeni doğan bebeğe
Uzaktan kulağına fısıldayıp sır vererek
Öyle dikiş diker yüreğime
Yada gözüm arkada kalmayacak olmasıdır
Yüreğime dikiş diken
Arada kanatacak mazim yüreğimi
Onu da gözyaşım sayarım
Çünkü hep yürek kan ağladı
Elbet toprağa düşerek çiçek açtıracak

Fatih güler olmak zordur dost
Herkes o bankadan bahsediyor da
Ben fatih gülerim o unutuluyor
O bankayı soymak insanlığıma yakışmaz
Sadece bir tek tel saç
Kalsa bile başımda yakışmaz
Soyan soysun ben soymam
Kendimi kara toprağa soyarım
Bankayı soymam çünkü ucuz değilim
Susadığımda alnımın terini içerim
Acıktığımda kuru ekmek yerim
Başkasının alın terine gözümü dikmem
Baba malı olsa bile dikmem
Tertemiz babamın alnına leke sürmem
Başkasının eşeğine dahi binmem
En büyük zenginliğim adam olmaktır
Adam olarak dansöz olmak değil
Çünkü fatih güler olmak
Çok zordur dostlar

Fatih güler olmak
Kırk yılın içine
On roman sığdırmaktır
Her biri ayrı konu olan
Acı, mutluluk, korku
İsyan, feryat, başkaldırış
Yeni hayat, gözyaşlarım
Bin bir çeşit huy
Sevda, aldanma, güvenme
Saygı, sevgi, umut
Çaresizlik, zehir zıkkım
Hayat kırıklıkları, pişmanlık
Yalaka, yalan, yılan
Pezevenk, fahişe, melek
Adam gibi adamlar
Tutulmayan söz, ağlatılan yürek
Sekiz şiir kitabı dosyası
Sadece iki kitap
Boşa giden zaman
Mide bulandıran her türlü iğrençlik
Susturulan kalem, haykırılamayan duygu
Boşa akan zamanlar
Bir kahvenin kırk yıllık
Hatırı var denir
Kırık kalbe kahve
İyi gelmez ki
Zaten hatırlanacak anım mı kaldı
Bu dünyanın düzeninde
Şair fatih güler olmak
Düzenin temiz yönünü kağıda
Bok yönlerini yüreğime yazmaktır
Çünkü sürgüne çıkacak gücüm yok
Ne sevda da
Ne vatanda, nede insanlıkta

Olaydır fatih güler olmak
Gönlü yüksekten uçar
Ama boka dahi muhtaçtır
Bunun için bahtı
Hep karanlığa mahkumdur
Yüzü herkese gülerek herkesi güldürür
Fakat her gün ağlar
Hiç sevgilisi olmadan
Aşk şiiri yazar
Tek başına dışarıya çıkamayacak
Kadar engelli olmasına rağmen
Uzak şehirdeki aşkının
Evini gülle donatır
Sinirlendiği zaman pavyonu kapattıracak kadar
Tepesi attığında cehennem ateşi olup
Cennet köşkünü yakabilecek biçimde
Olaydır fatih güler olmak

Fatih güler olmak başarmaktır
Kursa gitmeden, kimseden öğrenmeden
Bilgisayarla internet kurdu olmak
Okula gitmeden okumayı öğrenmek
Birikimi olmadan şair-yazar olmak
Şiir kitapları çıkartmak
Gazete köşelerinde yazı yazmak
Edebiyat adına ödülleri toplamak
Türk gazetelerinde boy göstermek
Türk ile dünya televizyonlarına
Çıkarak gönülleri fethetmektir

Fatih güler olmak acıdır
Diş acısı taşa kovdurur yanağını
Gönül yarası dağa dövdürür yüreğini
Ne ağızda diş kalmıştır
Nede gönüldeki yara azalmıştır

Fatih güler olmak çaresizliktir
Umudun içinde umudu aramaktır
Yada kaybolmaktır umutsuzlarda
Sevdiği nikah masasındayken
İçi kan ağlayarak seyretmektir
Zoraki etrafa gülücük saçarak
Bir lokma ekmeğe
Sabır taşı olmaktır
Bir yudum suya ter dökmektir
Kurduğu hayalleri tek çırpıda yakmaktır
Hayat perdesine sahnelenmeden
Boğazına lokma durduğunda
Günlerce yaralı kuş gibi çırpınmaktır
Ailesini çırpınırken seyretmektir
Kara toprağa üzgün bakmak kadar
Çaresizliktir fatih güler olmak

Fatih güler olmak eğlencedir
Hayali alaya tak der
Ekle sende benim gibi
Hayalini alayla yaşa
Gez dolaş dünyayı
Hayalin gerçeği olmaz alayı olur
Hayal kurarak hayal ötesinde olsun
Yüreğini de antikalıktır müzede saklansın
Ağızda sakız olup
Ağlanacak haline gül
Tek lüksün bu olsun der
İşte bunun için eğlencedir
Çünkü fatih gülerle yaşamak kadar
Fatih güler olmak eğlencedir bazen

Özlemdir fatih güler olmak
Her gün yalvarır ecele
Burnunda tüter kara toprak
El açıp yüce Mevla ya
Bekler durur gündüz gece
Hayvanla dertleşmek, çiçeği koklamak için
Onlara ev yapmak
Dağ inşa etmek
Berivan’a, ceylana, kurda
Denizini temizlemek yunusla köpek balığın
Onlarla kafayı çekmek
Kimse karışmadan sarhoş olana kadar
Kanatlı özgürce uçabilsin diye
Gökyüzündeki bulutu içime çekip
Yüksekteki korku saçana üzerine üflemek
Bu dünyada amacım kalmamıştır
Sadece yazmaktan başka
Özlemim yoktur ecel hariç
Tek özlemim budur
Yani böyle özlemdir
Fatih güler olmak

Çelişkidir fatih güler olmak
Yıllarca altım bağlı olmasına rağmen
Çişimi tutmak için
Kasığım sıkça ağrımıştır
Senelerce çişimi bilmediğim zannedildi
Ama beni her çişim geldiğinde
Kim getirip götürecek
Diye düşündüğümü zannedilmedi
İşlerine geldiği zaman engelliyim
Gelmediği zamansa sağlam
Cins değiştirene acıyan
Durumuma çare bulunmadı
Mahkuma gözyaşları döken
Bana, sana var ki denildi
Nedense herkes beni çok sevdi
Nedense hep yalnız kaldım
Kıskanacağım yerde kıskanırdım
Arada sınıfa girdim
Ama müfettiş amcadan saklandırdım
Tarlayla arsa alarak satıldı
Fakat bakımevi yaptırmak unutuldu
Ağzımla zihnime almamama rağmen
Ne yapacaksın parayı diyen
Bir şey oldu mu da
Sana para var mı soruldu
Nedense her şeyi ben bilirim
Yani sözüm kanundur
Ama genelde benim dediğim olmaz
Arsız olmamam için yetiştirirdim
Baskıyla arsızlığı öğrendim
Bana yardım edileceği yerde
Ben başkasına yardım etmeye çalıştım
Benim derdimi dinleyerek çözüleceği yerde
Ben başkalarının dertlerini
Dinleyip çözmeye çalıştım
Ben herkese sitem edeceğim yerde
Herkesten ben sitem duydum
Böyle çelişkidir fatih güler olmak

Öfkedir fatih güler olmak
Sana hayran değilim ki
Serseri çocuğu da değilim
Şairde hiç değilim
Seni adam gibi seven insanım
Yani, insanlığı saz teliyle
Dilden düşürmeyen gibi değil
Aynı bazılarının İslamlığı
Sadece üç beş kuruş için
Dilinden düşürmediği gibi değil
Menfaate ters düşecek yapıda insanım
Her türlü aşkı
Kullanmaya çalışıldığı için
Öfkedir fatih güler olmak

Fatih güler olmak harcanmaktır
Dostumda yok düşmanımda
Savaşırım her olayda
Yapayalnızım bu yolda
Tuzak kurulur köşelerin her tarafında
Sırtımdan vurur kişilerin yavşaklığında
Satılırım kurt sofrasında
Atılırım iftira mahpusunda
Yakılırım aşk mektubunda
Unutulurum baba ocağında
Soyulurum oğul hırkasında
Ağlarım ömrümün sonbaharında
Beşikten mezara kuruş kuruş
Harcanmaktır fatih güler olmak

Ben ezilerek büyüdüm
Varlığın içinde yokluğu tadarak
Hayatın bütün tokadını yiyerek eğitildim
Ailemin saygı, sevgi, hoşgörü
Sabır, ahlak öğütleriyle kavgalara girerek
Hayatın kavramını öğrendik
Benim havam yardım etmektir
Şov yapmak değil
Kılımı göstermek için göğsümü açmam
Ama varoşun delikanlısı
Olduğum için göğsü gererim
Ne gezer be
Bu garibe kız
Ben sadece hayalle sevişirim aslanım
Paran yeterse kükremeye
Benimde nefesim yeter havanı almaya
Fatih güler olmak halkla haktır

Engelli olduğumu duymuşun delikanlı
Hissettiğime göre de acıyorsun bana
Evet ben konuşamıyorum
Ama kalemim konuşursa
Sesini kesip dağ yankılanır
Yanındaki bir tanemin yüreği sızlar
Doğrudur ben yürüyemiyorum
Hiçte sorun etmiyorum
Kalbim çarpıyor yüreklerde
Bulut alıp yağdırıyor
Dünyanın her tarafına
Eğer ki kalp görürsen gökyüzünde
Bil ki o kalp hep
Kan yağdıracak ömrünüze
Bu ömrümü ağlattınız gibi
Fatih güler olmak aşktır aşk

Geçmişi nasıl sildiysem
Senide öyle silerim yarın
Bana karşı adımını
Ona göre at
Harcamanı ona göre yap
Nasıl olsa para basan ruhumu
Bozdurarak hep harcayacaksın
İsmim el üstünde tutulacak
Geçmişimle beni birbirimize düşüremedikleri için
Ama düşersem ancak mezara düşerim
Çünkü ben ya
Yeniden tarihi yazmak için kaybolurum
Yada yalan tarihimi
Tamamen silmek için
Sırf seni yaşatmak için yaşıyorum
Yaşayacağım kalemim hiç şüphen olmasın
Yüzsüz maskeyi yüzüme takmaktansa
Onur kravatımı takarak
Çekip gitmek kadar
Şereftir fatih güler olmak

Küfür serbest olsaydı dünyada
Hayatımın yedi sülalesine
Gelmişiyle geçmişine yirmi dört saat
Küfür ederek sövmek isterdim
Kalemim yüreğime küfür yazdırmaz ki
Gidince bu dünyadan
Bensiz kalan kaleme değil
Öksüz kalan aşka yanarım
Arkamdan ağlayan insana da yanmam
Gözyaşlarımla açan susuz kalıp solacak
Aşk kokan çiçeğe yanarım
Bana ağlayan gözyaşları
Yalnızca eyvah şerbet gözyaşıdır
Ama benim gözyaşım
Yağmur yarenidir toprağın
Toprağım öksüz kalacak gözyaşım kesilince
Bitti denen aşkı ayakta tutan
Ya içtiğim gözyaşımdır
Yada kustuğum zehir
İşte bu yüzden
Fatih güler olmak zordur

İçeride yangın var
Dışarıda da düğün eğlence
Bide kolonya döküp
Bütünlüğüyle yakarım bedenimi
Ateş, volkan olup kaynar içimde
Görmediyseniz bir gün herkese
Fışkırıp yakar yüreği
Hiç merak etmeyin
Düğün bitsin hele
Aha tam şuramda ince ağrı
Sokakta bayram havası
Sonrada ince saz havası
İki kadeh atıp
Ağrının tam üstüne
Uzun hava çekerim saz teline
Teli kırıp bayramı
Cenaze namazına dönüştürüm
Sırtımda bıçak yarası
Karşımda da azgın deniz dalgası
Sanki kumla oynaşıyor
Aynı kukla sevgili gibi
Sırtıma bir bıçak daha saplanmadan
Sırtımdaki bıçak yarasıyla
Tuzlu dalganın koluna atıp
Bende ecelle oynaşırım
Ya nah böyle
Cesarettir fatih güler olmak

Her şeyin hayırlısı yürek sağlığıdır
Hastalıkların ilacı er geç bulunur
Yürek hastalarının ilacı
Yoktur dünyanın hiçbir yerinde
Tek parmağımla dünyayı ayağı kaldırırken
Yüreksiz kendi haline yanmakta meşguldür
Yarım bedenle bağış yapma yarışırken
Bütün bedenli pay kapma yarışında
Bu özürlü insaniyet dersi verirken
Yüreği özürlülerse insaniyetten ders almaz
Şu bazı insanların arasında
Bu yüreğimin sahibi olduğumdan
Fatih güler olmak zor iştir

Yatıp kalkarak Dua etmek
Zor yemesine rağmen
Otuz gün oruç tutmak
İçki şişesini garip için azaltmak
Emeğini garibe bağışlamak
Hacca gitmek yerine
Hac adına tur düzenlemek yerine
Gerçek ihtiyaç sahibine vererek
Adalet biçimde dağıtmak
Kurban bayramında kasaptan et alıp
Tanınmış fakirlere sunmak
İlk önce çaresizle bayramlaşmak
Allah varlığına inanan
Dinlere saygı duyup
Hiçbir baskı yapmamak
Allah ile arama girene
Kötü gözle bakmak
İslamlığı dille gösterişle değil
Gönülden yerine getirmek
Tribüne oynamadan böyle
İnanç fatih güler olmak

Ülkemden en büyük darbeyi yedim
Fakat gavura şikayet etmedim
Alnıma ay, kalbime yıldız takıp
Göğsü gererek taşıdım bastığım toprakta
Kanım zaten kıpkırmızı
Mazim ise bembeyaz
Dalgalandırdım vatanımın her tarafına
Kırmızı beyaz Ayyıldız şanlı bayrağımı
Damarında Türk kanı olan
Türk ulusuna faydalı değerleri övüp
Zarar dokunanı sövdüm ayrım yapmadan
Keskin kalemimin diliyle
Ne mutlu Türküm diyene yi
Yazarak kanımla mürekkebimin
Son damlasına kadar
Vatandır fatih güler olmak

Öyle tuhaf insanım ki
Çözebilene helal olsun
Şifre çözücü yetmez
Beynimi ele geçirmek lazım
Antika yüreğim var tam müzelik
Bu antika yüreğime çiklet yetmez
Hemen yutulan fındık lazım
Ağızda dolaşmaktansa midede otursun
Ya ben sizi öyle
Hem havaya sokar
Hem de havasını alırım
Önce şişirir, sonra patlatır
Ait olunan yere gönderirim
Elinden kalem eksik olmasın
Çünkü bu düzen böyle giderse
Beni bulmaca gibi
Çözmeye devam edilir
Yaz ayında dağda kar gibi
Şaşırtmadır fatih güler olmak

Ben bütün hayat maçlarıma
Beş sıfır yenik başladım
Az yendim, çok yenildim
Canımı acıttı hakem görmedi
Gol attım taraftar alkışlamadı
Yardım ettim, tribün boş kaldı
Sakatlandım ceza verilmedi
Öyle engelli olmaktır
Fatih güler olmak

Hayata çevrimdışı katılıyorum
Allah kulunu kırmamak için
Çünkü her türlü
Çaresiz hastalık varda bende
Azrail e mesaj çekiyorum
Gel beni al diye
Cevap geliyor Azrail den
Sen hele işi hallet
Sonra jet hızıyla gelip alırım
Merak etme kimseyi
Orada bırakmam diye
Sohbet ediyoruz duvarla
Sen bayağı çizik yedin diyorum
Oda diyor ki
O çizik değil senin yaran
Çok yorgun hissederek kendimi
Şarjımın bittiğini hissediyorum
Bazen de pilimin bittiğini anlıyorum
Dermanımın kalmadığını görünce
İnsanın tek pili olur
Asla şarjı dolmaz
Her ikisi bitince
Bazen sanal alemdir
Fatih güler olmak

Fatih güler olmak isyandır
Ebeye emanet etmiş
Beyaz önlüklüğün hırkasındaki
Gizli kan lekesi
O firari ederken insanlığından
Mavi önlüklülerin eline bırakmış anamı
Fatih dünyaya gelirken ağlayamamış bile
Suçluların zevkle yaşadığı
Suçsuzun yaşayarak öldüğü için
Her acı da isyandır
Fatih güler olmak

Acıma taş basıp
Gözyaşlarıma çamur döktüm
Yerimi hazırladım erkenden
Size eziyet olmasın
Allah’ın şanslı kulu
Gökyüzünün gözyaşlarıyla çiçeğim açacak
Ben bile bilmediğim bambaşka çiçek
Yanık bağrıma çimento attım
Daha kolay ezilir
Ezik olan yıllarım
Şu hayattaki yolum
Uzun, kısa bilinmez
Ama rolümü önünde
Duran yol belirleyecek
Ya ezip geçeceksin bağrımı
Yada yüreğinle geleceksin yanıma
İki seçenek sunmaktır
Fatih güler olmak
Şiir gibi davranmak mı?
Yoksa mürekkepsiz kalem gibi mi?

Birine yalakalık yapsaydım
On şiir kitabım olurdu
Ama fatih güler olmazdı
Şu üç günlük dünyada
Şerefi toprağın altına gömemem
Hatta ismimi ölümsüzleştirmek için bile
Daha ileriye ifade etmek gerekirse
Tarih yazmak için tarih yazmam
Benim bir can borcum var
Allah için o kadar
Öbür dünyada destan mı yazarım
Kül mü olurum bilemem
Şunu da iyi bilirim
Her şeyiyle fatih güler olmak
Devrim gibi zordur

Çok aşık oldum
İlk, tek, son
Şiir yazdım ona, buna, şuna
Bulut olup yağdım gönlümden
Hiçbirisini incitmeden yaşantılarına saygı duygum
Özel günde çiçekle hediye gönderdim
Ayağına kadar gittim
Birisinin babası yoktu
Öbürünün eşi tam maldı
Birisine manevi, maddi destek oldum
Öbürüne tüm zamanımı harcadım
Öbürlerine nefesimi, duygumu, yüreğimi verdim
Ana, baba, sevgili
Dost, arkadaşın yapamadıklarını yaptım
Bazıları kayboldu dünyamdan
Bazılarıysa cevap vermedi mesajıma
Hiçbirisi gelmedi yanıma
Bazen de buymuş
Fatih güler olmak
Kara toprakta bile yüreğim sızlayacakmış

Kim benim gibi ince düşünüp
Sürpriz yapar durur
Güvenip yardım eder
Yada etmeye çalışır
Maddi yada manevi
Aynı şekilde kazık yer
Sayıp sever, değer verir
Sabırlı olarak çile, çilelerini çeker
Karşılıksız aşık olarak sevdalanır
Özleyerek yıllarca gözyaşlarını
Yüreğinin içine akıtır
Herkesi iyi anlayıp
Ama yanlış anlaşılır
Her türlü insanla
Kendime yenilene kadar uğraşmaya çalışır
Hayatın gerçeğiyle yüzleşip
Keskin kalemimin diliyle yazarak
Hayatın gerçeğini anlatır
Bu yüzden de
Fatih güler olmak
Yolu olmayan yolumda
Kainatın yalnızlığı demektir

Başkası, başkasının şiiriyle avutur sevgilisini
Fatih kendi duygusuyla şımartır sevdiğini
Çünkü duyguları her şeyidir
Sırdaşı, dostu, arkadaşı, akrabasıdır
Bazen duygusu kalemle yağdırır deftere
Bazen gözyaşı olarak damlar toprağa
Bazen de isyandır harfte
Hiçbiri dinleyerek anlamaz
Duygusunun dinleyip anladığı kadar
Kitaba sığmaz yürek sayfaları
Yazıp çizerek dilsiz dili dillenir
Okuyarak gözaltı nemlenir
Sayfayı evirip çevirerek
Koca mazi demlenir
Sonbahar yaprağı misal
Dökülür kelimeler teker teker
Gölgeli yaşantısının içinden
Meşhur şairlerin okuduğu
Şiirdir fatih güler olmak

Fatih güler olmak
En kısa tabirle aşk demektir
Aşkta, sevgide, sevdada, saygıda
Arkadaşlıkta, dostlukta, akrabalıkta
İnancın her kelimesinde
Vatanın tüm cümlesinde
Ülkünün en kalp çarpışında
Gözyaşlarımın her akışına
Kanımın son damlasına kadar
Satırlarımın, nefesimin bitiş noktasına dek
Yüreğiyle, gönlüyle, şiiriyle, yaşamıyla, duruşuyla
Fatih güler olmaktır
Aşk, sevda, sevgi
Beni anlayabilene eyvallah
Anlamaya çalışmayana illallah

İyi yürekli insan
Bu fatihin sadece kalbinde
Kalemin saklı köşesindedir
Vefa, saygı, sevgi, minnet
Öyle büyüktür ki gönlünde
Herkesle paylaşmak istemez
Öfkeyi, acıyı, kini, hissi, düşünceyi
Sevgiyi, saygıyı, sevdayı içinde saklar
Yeri gelir kalemini ağlatır
Zamanı gelince kalemi coşar
Bazen de titrer yürek silahı
Ama sadece defterine sıkar kurşunu
Aynı gülünü deftere verdiği gibi
Çünkü o defterin içinde
Her türlü duygu saklıdır
Sayfasını açıp okumak cesaret ister
Cesaretli yürekte kimsede yoktur
Fatih güler olmak
Gerçeğin ta kendisidir

İlk tokat doğarken kaderden geldi
İkinci tokadı ise
Türkiye’nin karanlık düzeni attı
Aynen karanlık düzen devam ediyor
Senaryo, oyuncu, rol değişerek
Yapayalnız bıraktı kederimle karanlığın düzeni
Anamı da yanıma bırakarak
Anamın haline mi yanarım
Acımla mı boğuşum
İçimdeki fırtınayı mı bastırım
Canım babam anam kadar
Güçlü değildi belki
Bilinmez insanın içindeki fırtına nedir
Büyümez olaydım büyüdüm
Beklentimle beraber acıda büyüdü
Tokatları teker teker çoğalıp
Birer birer geldi dertler
Çocukluk yaşımda sadece
Sinek arkadaşlık etti bana
Kardeşim vardı ama
Daha çocuktu be çocuktu
Beni kıskanacak kadar çocuktu
Beni kızdırmayı severdi tombul kardeşim
Ağabeyi kurban olsun ona
Bazlama yanaklı anama da
Pamuk yürekli babama da ölürüm
Daha sonra arkadaşım içki oldu
Bir numaralı mezem mi neydi
Boş verin oda verem edicidir
Bilir misiniz ne demek asıl
Bir ülkücü yüreğin
Babasıyla kadeh kokuşturmayın
Şansı kadar ıstırabını
Çünkü başka arkadaşım yoktu
Daha yeni öğrendim
Sevgili sözcüğünün anlamını bile
Annem kadar olmasa da
Babamda kahrımı çok çekti
Bazen kardeş aynı şekilde
Eh ergenlik çağına da geldik
Vatan millet Sakarya misali
Ah duvarın dili olsa anlatsa
Kudurmuş aslanın kafesindeki yaşantısını
Gönlüm olmaz olsun
Sevdalanarak şiir yazmaya başladım
Bu seferde şiirimle yapayalnız kaldım
Dünyama girenlerde vurup kaçtı
Zehir içirtip narkozlara atıldı
İçkiyi de çöp kutusuna attırıp
Aklınıza gelecek veya gelemeyecek
Hayatın tüm alanında
Siz gibi hayatım olmadı
Sır vererek dertleşeceğim
İnsanda kalmadı dünyamda
Şiirimle gözyaşlarım hariç
Artık kim gelip gidecek
Sevecek, vuracak, kaçacak umurumda değil
Belki de kainatın yalnızlığı
Yüreğimi ayrı sızlatsa da
Fatih Güler olmak demektir

Bana bakın ey
Sağ sol ayrımı yapıp
Akılla çelişkili olan
Kendini bir bok sanıp
Erkekliği yerde sürünen
Devlet adamlığından yoksun
İki ayaklı yaratık
Bu fatihin kimseye ihtiyacı yok
Yapayalnız doğup yapayalnızda gebereceğim
Hayallime king bile ulaşamaz
Ben Ülkücü olup
Hırsız, arsız, huysuz
Yalancı, dolandırıcı, iftiracıyla pazarlık yapmadım
Atatürkçü olup ta
Hainle yatıp kalkmadım
Allah kitap deyip
Hiçbir şekilde haram yemedim
Siz rahat koltukta
Kendin için pazarlık yaparken
Ben ise dört duvar arasında
Garip için yürek, duygu, ruhumu
Nasıl pazarlaya bilirim diye düşündüm
Ben siyaset gazisiyim diyerek
Vatanımı dünyaya şikayet etmedim
Senin canın keyif çatıp
Başkasına hava atarak tehdit şaşarken
Başkasının canı kömür olmuş yanıyor
Sizin canlar araba beğenmezken
Yıllardır bu toprakta
Türk olarak yaşayan
Canı için ekmek dahi bulamıyor
Üstüne basarak söylüyorum
Sizden ne köy olur
Artı ne kasaba
Alayınız bir olsa
Tek Atatürk etmezsiniz
Zaten İslamlıkla da
Uzaktan yakından alakan yok
Eğer siz Müslümansanız
Ben gavurun kralıyım
Sizler beni sevseniz ne yazar
Sevmeseniz ne yazar
Şiirim yakılsa ne olur
İsmim yeryüzünden silinse ne olur
Nasıl olsa eninde sonunda
Gözyaşlarımı yüreğime akıtarak
Tek hayalim olan
Kainatın yalnızlığına koşacağım
Talihsiz vatan ise
Başta millet ile
Sizin elinde oyuncak
Olmaya devam edecek
Gece gündüz Dua edin ki
Canım değil canlarım yanmasın millet
Ondan sonra kaybedecek
Hiçbir şeyim kalmayıp
Sağ sol, makam mevki
Uzak yakın ayrımı yapmadan
Ruhum canınızı da
Canlarınızı da yakar millet
Bazen de fatih güler olmak
Böyle zehir zemberektir
Çünkü yalan sanılan
Şu gerçek dünyada
Sizlerin çektiği sadece kibrit kutusudur
Fakat benim çektiğim kibritin yaktığıdır
Tamam mı millet
Milletin körü körüne desteklediği
Kendi menfaatine dokununca birleşen
Dokunmayınca ayrışan siyaset
Bazen de fatih güler olmak
Virgülle nokta koymaktır.