Gerçekten soğuk mudur titreten bedenimi
Ruhumdaki yâr midir depreştiren derdimi
Bin türlü vesveseyle doludur gönül dünyam
Çekilmez dert gibidir düşünmek sevdiğimi
Şiirim olman için bu gece sana geldim
Seni okumak ve yazmak, sende kendimi bulmak
Şiirim ol diye bu gece seni seçtim
Okumak ve doymamak, sende kendimi bulmak…
Ölçüsüzlük mihenginde yerin yok asla senin
Yine hasret var ufukta beliren güne inat
Kalbime bu yokluğu tattırdı yine hayat
Hasret hüzünle kardeş, birbirleriyle varlar
Hüzne hasret kalalı yine efkârlı canlar
Yandı gönlüm senden ayrı olmak istemez gayrı
Soldu ömrüm, yetti gayrı, sensiz kalmadı hayrı.
Oldu bitti bir velvele, geldi gitti pürvelvele
Kondu kaçtı bülbül güle, verdi gitti ömrüm sele
Bir gece ansızın bir derinlikte
Başıboş gezinen bir serseriyim ben
Zihninin sakin kuytularında
Bomba şimşekleri tutan bir deliyim ben
Köşe başlarımı kaptırmışım hep
Esaret zincirine tutulmuş gibiyim
Bir yanımda memleket bir yanımda sevdiğim
Kendime en yakın dost gibi bildiğim
Yad ellerin kucağında terk edilmiş gibiyim
Yudum yudum hasret içiyorum her nefeste
Kalbimde hüzün bu gece geçti böyle
Izdırap gibi her gün; sanki her an işkence.
Ömür tüketiyor sanki saatimin tik takları
Ömür denilen şey çözülmez bir bilmece
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!