Zaman tükendi
Dönüşü olmayan
Menzilsiz bir seferde
Yaktım gemileri
Ardımda hırçın deniz
Viran olmuş bir liman
En kesif düşman sensin sana
Gel seni senden koru
Ağlayıp gözyaşın katma kana
Gül seni senden koru
Dilinde daim aynı soru
Fatih, ne hale düştün
Nedir halin, ahvalin
Yıllar var konuşursun
Hiç bitmez mi mecalin
Yol aynı, yolcu aynı
Ölüleriz
Beden denen kabre gömülmüş
Fitne bir uğursuz ağaç
Kökleri dört bir yanı bürümüş
Bu yolda yiten çok
Nefesi biten çok
Anlamadın
Ey gafiller yurdunun gafil ferdi
Secde, yenilgi değil zaferdi
Sen sanırsın yere eğilir başlar
Ferşin Arş ile buluştuğu yerdi
Sînem nelere bende, benden anlayan gerek
Gülistana girende, gülden anlayan gerek
Çok laf eder, serde lâldir dilim
Sükût-u halden anlayan gerek
Ümidini yitirme
Biz nelerden kestik ümidimizi
ve
Ümit kestiğimiz onlarca şeye kavuştuk
En umutsuz anlarımızda
Kim bilir?
Güvendiğim dağların
Karı erimez oldu
Dağlar mı büyüdü
Kar mı uyudu
Yoksa ben...
Bilemedim.
Yıllarca
bir damla suyun hasretiyle
yanıp tutuşan
çöl misal kurak yüreğimde
bir vaha kadar yeşil ve değerli
varlığın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!