Bu pazar İstanbul ağlıyor benim yerime
Beni benden daha iyi anlatıyor yağmur tanecikleri
Gökyüzünün kasvetinde duyumsadım yine seni
Bulut oldum, rüzgar oldum geldim yanına
Ve yağmur oldum yağdım delicesine
Hissedebilmek için seni her yağmur zerresinde
Avucumda hala elinin sıcaklığı
Tenimde hala teninin ateşi
Kalbimde hala sevginin sonsuzluğu
Gözlerimde hala gözlerin
Hücrelerimde hala hücrelerin
Bağımlılığımsın
Mevsimlerden bahardı
Aylardan nisan
Günlerden ayın üçü
Aldığım risklerin en büyüğü
Belki bir sevgilim olacaktı
Belki dostluğumuz yıkılacaktı
Yenilgim geri dönemediğim çocukluğuma
Zamana, üzünçlerime
Ya da üzüldüğümü sandığım geçmişe
Yenilgim sana belki de sensizliğe
Varoluşuna veya ansızın yokoluşuna
Başım öne eğik geziyordum
Güzel çiçeklerle dolu bir araziydi
Orda dedim hayatımın çiçeği
Koştum, koştum yanına doğru
Kesildi nefesim, ölüyorum sandım
Duraksadım, bir nefes aldım
Sen sevdin mi hep yürekten
Yarını düşünmeden hesapsızca
Derin bir girdapta dönerek
Kaybolacağını göre göre
Peki arkanda dört yaşlı göz bıraktın mı
Sensiz geçen günü ben neyleyim
Sensiz geçen hergün kanadı kırık bir leyleğim
Yokluğuna fazla alıştırma beni
Hemen buluşalım tut ellerimi
Sarılayım yine sımsıkı sana
Hissedelim hep birbirimizi
BU ŞİİR SENİN İÇİN YAZILMIŞ OLMALI
Hayaller olmalı ama kırılmamalı bu şiirde
Heyecan vermeli okumak bu şiiri
Bu şiir senin için yazılmış olmalı
Koku
İstanbul’un kokusunu duydum
İstiklal’de buluştuk,
Hayal Kahvesi’nde hayal kurduk biraz
Sultanahmet’e geçtik ordan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!