ARANDIM
Senin ayakların ağrımıştı,
Bir tepenin ardında,,
Beğendiğin bir yer vardı…
Oraya gittim geçenlerde,
Perdemin üzerindeki kuşları fark ettim, apartmanının dördüncü katından.
Sıcacık oturuyordum pencerenin önünde,
ayaklarım sıcacık olmuştu.
Aşağıda çocukların oynadığını fark ettim.
Birde elinde ekmekler bakkal çırağı 14 numaraya gidiyordu.
Bu gün değişiklikleri fark ettim değişmeyen bu kentte,
ÜÇ YILDIZ
Gökyüzünde üç yıldız
Biri yine kaydı,
İnsan kendi kayan yıldızını görünce
Ölümü hissedermiş.
O yıldızın kayışını seyrettim,
Karanlıkları topluyordum avuçlarına,
Bir ağlasam göz yaşlarım sel olur yanaklarına,
akar akar durur dudaklarında,
yol alırım avuçlarındaki çizgilerde.
hayatın olurum
ölürüm karanlıklarında,
güneş batarken
ayı ısmarlıyorum garsonun penceresinden
temmuz akşamlarına.
Sarhoş oluyorum bu akşamlarda.
gemilerin kalktığı limanlar da
ne çok benziyor kalbimin limanlarına.
Sahipsizce titriyordu.
Duvarına baktığım tablolar,
Adı şanı duyulmamış şairler gibi bağırmak istiyordum yalnızlığımın adını.
ve,
umut toplamıyordum geçmişimden,
geçmişimi yaşamaya zorlanıyordum,
Durdum ve umutlarımı seyrettim,
denizin karşısındaki karada.
Bakışlarımla hüzün doldurmak istedim yüreğini,
Türkümle ağlatmak,
Şiirimle umut vermek istedim dahaca,
Bu şehirde saçlarını rüzgarlara ver,
serinliğimde kal bu gece,
öyle savrul ki içimde,
bulutlarda ölesiye sev beni.
Bu şehirden gidersen
Özlemle öptüm resmini
Bir ağız genişliğinde ne kadar yüksek çıkabilirdim ki sesimi.
Ama yine de denedim,
Hasret koktu yine geçtiğim dağlarda
sesin,
Annem
Bir kitap durur masada,
kıt kaynaklar der paylaşım der.
üzerinden aliler, veliler, ayşeler
gelip geçer,
dışarıda ekonomistler çoğalır.
hepsi bir dener.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!