Solmuş bir gülü andırıyor günün kalan saatleri
Belki de sonbaharın o burukluğu dokunuyor içine insanın
Sonu görünmeyen bir yolun başında gibiydi
Belki de farketmeden geçmiyordu zaman
Sessizce fısıldayan rüzgara karşı koyabilecek miydi
Belki de rüzgara kapılıp geri dönemiyordu insan
Ben ozlememisim gibi davranıyor
Beni benden daha iyi tanır derken
Beni benden uzaklaştırıyor hayat
Ben de özledim bilemezdin
Inanmiyor nedenini bilmeden sorguluyor
Uzaklara doğru bakmaya başladığın vakitlerde
Güneşin batışından bir haber olduğunda
Gözlerin gider yol alabildiği yere
Saatler durmuş vakit tan vakti ama sen orda
Ne edersin serin suların esintisinin derinlerinde
Günün sıcağı içine vurmuştur ama üşüyorsan hala
Ben dalgın bir deniz şubat akşamı
Vuramam ki kıyıya
Dalgalarım içime
Ben akşam durgunluğuna
Ağlasam sesimi martılar
Yaşıyoruz yaşarken aldırmıyoruz
Neyi aldıralım ki
Yaşıyoruz işte
Aldırırsan kabasındır yada sorunlu
Düşünmeden yasamak da insana değer mi
Sandala binip gidesim var buralardan
Peki ya nereye
Gittiğin yerler çok mu güzel
Yoksa gidemediğin yerler mi seni arıyor
Belki de bulunduğun yük seni götürüyor
Ardına bakmadan yaşayamıyoruz
Sabahın o derin sessizliği mi
Yoksa geceden kalma deniz soğukluğu mu
Bilemem
Ama o ferahlık sinmişti bugün sahile
Sonu görünmeyen denize dalıp gidecekken
Bir ayağım diğerine destek olduğunda
Denizin ufuk noktası var günün sonu var
Işıkların bitmediği bir şehir de var
Her şeyin bir bitişi var bir sonu var
Sonsuzluğa uzanan ışıkların gölgesi de var
Ağlamanın gülmenin de bir sonu var
Düşünürsün bazen derinlere doğru
Gözlerin uzaklara dalar
İçinde belli belirsiz bir uğultu
Seni sana sorar
Anlam veremezsin geceler uzar
Oysa vakit bu kadar kısayken
Dışarısı sonhabar ama gönlü ilkbahar gibi
Solan çiçekler gönlünde açmaya başlarken
Derinliği belli olmayan gözlerinin ışığı
Yansıdığında aynalara mevsimler bile değişir o anda
Fakat kum saatinin içindeki kumun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!