Hançeremde bırakma son harfini isminin
Feryadım mahrecime dokunacak nasılsa
Öksüz gönül telime gam yükleyen es kimin
Güfte nadan elinde okunacak yazılsa
Çiselen ey mor sümbül açtığın dağlar gibi
Meydan mI verirdim bu ayrılığa?
Bilseydim bu kadar zor olduğunu.
Bilseydim dünyanın böyle karanlık,
Bilseydim bu kadar dar olduğunu.
Dilimden sıçrayan bir kıvılcımın
Devamını Oku
Bilseydim bu kadar zor olduğunu.
Bilseydim dünyanın böyle karanlık,
Bilseydim bu kadar dar olduğunu.
Dilimden sıçrayan bir kıvılcımın
Şair kimliğini hak ettiğini her şiirinde kanıtlamış bir kalemden yazılmışları okumak daima haz verir. Ünal Bey'i yürekten kutlar, başarılarının devamını dilerim. Ayrıca modern Türk şiiri diye de bir şey yoktur. Şiir evrenseldir. Kendi kıt kelime haznelerinin dışında yazılmışları ya da despot kafalarının emredici yasaklarının dışında hareket edenleri dışlama hakkını kendinde görenleri kınıyorum. Kaldı ki şairimizin çalışmaları renk armonisi gibidir. Her yüreğe hitap edebilecek bir şiiri muhakkak vardır. Ünal Bey'in bu yorumlara takılmadan üretimine devam etmesini gönülden destekliyorum.
Yıl 2011, Günün Şiiri 2011, hala biz, asırlarca gerideyiz. Bu şiir, şiir mi? Elbetteki şiir. Ama Modern Türk şiirini geriye götüren, bir zihniyetle yazılmış, belli kalıplar içerisinde, kendi kabuğunu kıramayıp, kendine özgü imgelerin olmayışından dolayı, taklitlerini aratmayan bir şiir. Gibi geldi bana. Her ne kadar Arapça bilmesem de, bu şiiri, anladığımı zannediyorum ve de, Türk diline vurulmuş, bir pranga olarak, yorumluyorum.
Bu şiir, sadeliği, melodisi olmayan, eskiye bağlı kalan, yeniliklere yüz çeviren, bir bağnazın şiiri.
Sonuç olarak bu şair, benim şairim olamaz.
Saygılarımla.
tebrik ediyorum Ünal bey
Güzel bir şiirle sevindirdiniz bizi günün şairi
Şairin öz türkçe (uydurukça) şiirleri de var.Birkaçını günün şairi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için okudum.
Yorum yapmadan önce tanımadığım şairleri tanımaya gayret edeceğim.Cümle dostlara selam.
Bast-ı Zaman Az zamanda çok uzun bir zaman yaşamış olmak. (Bu hakikata işareten Leyle-i Kadir gibi bir tek gece seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu nass-ı Kur'ân gösteriyor. Hem bu hakikata işaret eden ehl-i velâyet ve hakikat beyninde bir düstur-u muhakkak olan 'bast-ı zaman' sırrı ile çok seneler hükmünde olan birkaç dakikalık zaman-ı mirac, bu hakikatın vücudunu isbat eder ve bilfiil vukuunu gösteriyor. Mirâcın birkaç saat müddeti, binler seneler hükmünde vüs'atı ve ihâtası ve uzunluğu vardır. Çünkü o mirac yolu ile, beka âlemine girdi, beka âleminin birkaç dakikası, şu dünyanın binler senesini tazammun etmiştir. Hem şu hakikata bina edilen beyn-el evliyâ kesretle vuku bulmuş olan bast-ı zaman hâdiseleridir. Bâzı evliya bir dakikada bir günlük işi görmüş. Bâzıları bir saatte bir sene vazifesini yapmış. Bazıları bir dakikada bir hatme-i Kur'âniyeyi okumuş olduklarını rivâyet edip ihbar ediyorlar. Böyle ehl-i hak ve sıdk, bilerek kizbe elbette tenezzül etmezler. Hem o derece hadsiz ve kesretli bir tevatürle bast-ı zaman hakikatını aynen müşâhede ettikleri medar-ı şüphe olamaz. Şu bast-ı zaman herkesçe musaddak bir nevi rüyada görünüyor. Bazan bir dakikada insanın gördüğü rüyayı, geçirdiği ahvali, konuştuğu sözleri, gördüğü lezzetleri veya çektiği elemleri görmek için yakaza âleminde bir gün, belki günler lâzımdır. L.)
Ben ve benim gibi kökünden koparılmak istenen cahil takımı olarak daha şiirin ismini manasını (anlamını) sözlüklerden öğrenmek zorundayız. Bu durumda bu şiire yorum yazmak kökünden koparılamayan sağlam kalmayı başaran ustalara aittir.Onları okuyarak bizler de heyecanımıza heyecan katıyoruz vesselam.
Kemal hocam siyaset macerasına değinen yorumlarını yazarken o hengamede bu konu hakkında kendisi ile olan sohbetlerimizi hatırlamış olmalıdır.Allahualem.
şey demiş şair;
'benim sözlüğüm öyle geniş ki,arapça da şiir yazarım,farsça da,osmanlıca da...yani türkçe şiir yazanlara karşıyım!..'
ben de şey diyorum: 'iyi de,kim ne anlayacak bu şiirden!.özellikle sözlüğünde 200-300 sözcük bulunan(ben de dahil) şair bozuntuları,şiir okuyucuları ne anlasın?.aynen ben gibi yapıp,şöyle bir göz atıp geçecekler'
bunları söyledim diye,biliyorum topa tutacak beni yorumcular ama düşündüklerimi söylemezsem, kendime haksızlık etmiş olurum...elbette derin,sözlüğü geniş,şiir bilgisi çok olan şairdir sayın Akbulut.hakkını teslim etmek gerekir diye düşünüyorum ve kutluyorum kendisini...
herkese saygılarımla...
Şiirin ilk beyiti çok etkileyici….
Hançeremde bırakma son harfini isminin
Feryadım mahrecime dokunacak nasılsa
Gırtlağımda isminin son kelimesini bırakma
Zaten öyle bir feryada düşeceğim ki,sesim-soluğum ağlayıp inlememden belli olacak.
Yani normal zamanda bile ne tür bir acı çektiğim,dudağımın titremesi ele verecektir beni….diyor şair.
Benim tek hiç kim zar ü perişan olmasın ya Rab
Esir-i derd-i aşk u dağ-i hicran olmasın ya Rab
Fuzuli
(Kimseye verme ağlayıp inlemeyi benden gayrı; kimse perişan olmasın, aman!.. Allahım! Yani aşk derdine tutsak etme hiç kimseyi ve ayrılık yarasıyla başbaşa bırakma Tanrım!)
Fuzuli aşk acısın ne kadar kötü olduğunu bildiğinden kendisinden başka o derde kimsenin düşmesini istemiyor. Allahtan bunu niyâz ederken, katlanılması güç bir durum olduğunu vurguluyor.
Şimdi bu bölümde sanki Fuzuli’yi okudum gibi geldi bana….
İşte böyle şiirler olacak ki,insanı bir yerlere götürsün.
Şairi ca-ı gönülden tebrik ediyorum.
'Öz Şiir Akımı
Sanatın form sorunu olduğuna inanan bu şairler için önemli olan iyi ve güzel Şiir yazmaktır bu anlayışla kendilerine özgü özel imge düzeni oluştururlar; özgün ve yaratıcı olan bu imgeler dilin mantığına uygun ve dilin anlam alanını genişletip dile yeni olanaklar sunacak bir yapıya sahiptir. Dilde saflaşma düşüncesi kendini rahat şiir yazma... şeklinde başat öğe olarak gösterir, şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak düşüncesiyle dilin yücelişi paralellik gösterir.
Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairlerde düşsel ve bireysel yön ağır basar.içsel ve bireysel bir yaklaşımla evrensel insan tecrübesini dile getirirler
Şiirde biçim endişisesi duyan bu şairlerde dize ve dil baş tacıdır.Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis şiir yazma endişesi kendisini hissettirir.
Öz şiir sevdalısı şairlerde sembolizm akımının izleri görülür.
Gizemselcilik,bireyselcilik,ruh,ölüm, masal, mit,din temalarının yogunca işlendiği bu şiirler zeka ve bilincin disipliniyle bütünleştirilerek yazılmıştır.'
Ünal Akbulut şiiri de Öz Şiir Akımı'na yakın bir şiirdir.
Şimdilik kutlamakla yetinelim, akşama görüşürüz inşallah.
bu siir muhayyer kurdî makaminda bir sarki fisildiyor kulaklarima...
Güneş sisteminde güneşten büyük gezegen aramaya gerek var mı.Çünki bütün uydu ve peyler onun etrafında ve yörüngesinde dönmekte.Şair ilhamla ve esinle yazar ,o ise vahiyle,şair hikmet ve basiretle bakar eşyaya o ise fetanetle,şair yazdıklarını tashise gerek duyar onun ise dilinden çıkan her söz kanundur.İşte bu noktada usta çırak ilişkisini değerlendirecek olursak.Ben derim ki ,ona en yakın gezegen hangisi ise usta da odur.
Yoksa sağdan giden ağır vasıtanın ,geçiş üstünlüğü olan diğer küçük vasıtalarla boy ölçüşmesi mümkün mü,
O daha marşa tık demeden ,diğer küçükler atı alıp Üsküdarı geçer,şiir ve şaire binaen, sıçrama ve ustalığa örnek olarak, kurbağayı baz alanlar, sıçrama konusanda pirenin eline su dökemeyeceğini göremezler.Dediğim gibi büyüklük güneşe olan yakınlıkla ölçülebilecek bir değerdir.
Bu şiir ile ilgili 72 tane yorum bulunmakta