Hançeremde bırakma son harfini isminin
Feryadım mahrecime dokunacak nasılsa
Öksüz gönül telime gam yükleyen es kimin
Güfte nadan elinde okunacak yazılsa
Çiselen ey mor sümbül açtığın dağlar gibi
Söyleşir
Evvelce biz bu tenhalarda
Ziyade gülüşürdük
Pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
Ne meseller söylerdi mercan köz nargileler
Zamanlar değişti
Devamını Oku
Evvelce biz bu tenhalarda
Ziyade gülüşürdük
Pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
Ne meseller söylerdi mercan köz nargileler
Zamanlar değişti
Nişan değil kardeşim sadece söz kesme,ileri bir tarihte de nişan ve düğün inşaallah.Ailemizin tamamını götürsek her halde düğün salonu tutmamız gerekirdi,
Kız tarafının evinde yaptık.Sadece iki araba yanı 10 kişi gittik.Malesef kız tarafının bir kısmı ayakta kaldı. :))
Malum bizim kisi gariban işi vesselam.
Muhterem Osman Tuğlu bey Hayır duanız için çok teşekkür ederim. Oğlumun değil efendim torunumun söz kesmesiydi.
Allah a emanet olun.Hayırlı geceler efendim.Darısı başınıza.
'PRİMUM NİL NOCERE' şu favori sözünüzün Türkçesini yazarsanız Hem Hasan Buldu bey hem bendeniz memnuz oluruz vesselam.:))
Mehmet Binboğa hocam şiir hk.uzun bir yorum yazmış.Emek vermiş.Sağolsun.Ancak sonunda (Bu şiirin.., çöplük edilmişlik yorumları silelim..) ile noktalamış.Meramını
anladım da Bu şiirin altındaki şiirle ilgisi olmayan yorumları silelim dese türkçe gramere daha uygun olmazmıydı acaba. (Çöplük edilmişlik)tabiri bana pek uygun gelmedi.Hocam bizi aydınlatırsa sevinirim.
Fasl ı zaman
Hançeremde bırakma son harfini isminin
Feryadım mahrecime dokunacak nasılsa
Öksüz gönül telime gam yükleyen es kimin
Güfte nadan elinde okunacak yazılsa
Çiselen ey mor sümbül açtığın dağlar gibi
Ferhatın çırağından sakınacak fasılsa
Şirin her hali şirin has mısra-ı şiirin
Perçemin aşk yaftası can zülfüne asılsa..
Ünal Akbulut
Ünal Akbulut şiiri sağlam mısrayı ön plana çıkaran, ses ve musukiyi harmanlayan,son dönem kulak tırmalayan şiirlerin aksine,gönül telimizi titreten has armoniler içeren bir şiirdir.
Ustanın 'Melâli anlamayan nesle aşina değiliz' dediğinin tersidir yani.Hüznün ve zerafetin,şiir onurunun teslim edildiği bir şiir.
Güzeli anlamamak nasıl ki güzelin suçu değilse, Ünal Akbulut şiirine bigane kalmak da okurun kendi sorunsalıdır.
Şairin mistizme önem verdiğini biliyoruz; o, aşkı salt cismani güzelliklerin tezahürü olarak görmüyor bana kalırsa.Yukarıdaki dizelerin hemen her mısrası bir afet-i dünyaya yazılmış olabileceği gibi,o ezel-i mutlak ve sonsuz güzellik olan Hakk-Teâlâ Hazretleri'ne de yazılmış olabilir.Burada, pusulanın doğru adresi göstermesi için ister istemez şairin dünya görüşünü kerteriz almalıyız.Ünal Akbulut Beyefendi sınıf mücadelesini özümsemiş gözüpek bir sendika lideri olduğu kadar,İslam'ın gülen yüzünü sonuna kadar içselleştirmiş tam bir İstanbul Beyefendisidir.Bırakınız şiiri, gündelik konuşmasında dahi bayalığa düşmeyen, asil bir dil zevki olan şair,bu şiirinde de öz şiirin,has mısranın peşinde o ilahi hakikatı aramaktadır.
İlk beyitte:
'Hançeremde bırakma son harfini isminin
Feryadım mahrecime dokunacak nasılsa'
Tasavvuftan gidersek,
'Allah' kelamındaki son harf olan 'h', divan edebiyatında sık kullanılan 'ah' ünlemine göndermedir.Şair bu beyitte Allah adını zikrederken içinde günahlarının acısını duymakta,bu feryadın dualarını yakıp kavuracağını,bütün benliğini bir cehennem azabına dönüştüreceğini söylüyor.('Mahrec'sözcüğünün kökü 'hrc' dış,çıkış,çıkak manasındadır.) Şair; 'feryadının mahrecine dokunmasını'basit bir ses yolları pürüzü olarak kaleme alsa da, vermek istediği mana; ki Naci Bey zikretti bir ara,iç benliğine,acılarına bir hatırlatma olacağını söylüyor.Esasen şiirin membaı da burası.
İkinci beyitte:
Öksüz gönül telime gam yükleyen es kimin
Güfte nadan elinde okunacak yazılsa
Şair bu beytin ilk mısrasında kimi musuki terimlerini tevriyeli kullanmış:'gam' malûm, musukide notaların inceden kalına, kalından inceye sıralanışıdır; fakat şair küçük bir şiir hilesiyle bu terimi hüzün,elem,keder manasını da okşayacak şekilde dizmiş.Yine 'es' musukide bir anlık ses duruşudur.Tasavvufî manada düşünürsek:'Öksüz gönül teline hüzün rüzgârı yükleyen kimdir? ' diyerek malum varlığın Allah olduğunu bildiği halde, inceden bir istifhamla, bilmezden gelerek 'tecahül-ü ârif' yapıyor.
ikinci dizede 'Ey güzellik göğünün sultanı, sen bu hüzünleri veriyorsun,başı gözüm üstüne; ama ne yazık ki bu melâli kimseler anlamayacak,nadan,kunt ve nobran insanlar,ezeli nurunun çıkış yeri olan 'mahreci' bile malûm organa benzetecekler.Ah ben derdimi kime diyem.'demek istiyor.
Üçüncü beyitte:
'Çiselen ey mor sümbül açtığın dağlar gibi
Ferhatın çırağından sakınacak fasılsa'
İlk dizede 'sümbül' rengi itibariyle divan mazmunlarında 'ah' tan ateşten sonra yayılan 'dud' dumana tekabül eder.Yine, dizede tevriye olanca zenginliğiyle bir ihtişamlı güzelliğe dönüşüyor.Şöyle ki:
Birinci anlamda, basit anlamda: 'Çiselen,yağ yağmur gibi mor sümbül, baharda açtığın gibi dağlarda kıyametlerce.'
İkinci manada ise:'Yağ ey mor acı dumanları üstüme,nasıl ki dağladın yaktın yüreğimi aynen öyle çisele ruhumun çoraklarına.' diyor.
İkinci dizedeki 'Ferhat'ın çırağı'göndermesini de ancak Onur Bilge anlayabilir.Bendeniz bu göndermeyi anlamadım.Büyük ihtimal kendisini Ferhat'a çırak kabul ediyor ve kendisine dünyevi aşkın kıyısına gelmekten sakınmayı tembihliyor olmalı.
Dördüncü beyitte:
'Şirin her hali şirin has mısra-ı şiirin
Perçemin aşk yaftası can zülfüne asılsa..'
İlk dizede 'Ferhat ile Şirin Hikayesi'ne göndermede bulunup:'Şiir istiyorsanız 'aşk' yeter.'diyor.Has mısranın şiir gibi güzelliği olan 'Şirin' olduğunu,yârin zülfüne dokunmanın ölüm olacağını,bu gönüllü idama razı olduğunu belirtiyor.
Durum budur.
Saygılar güzel insanlar...
Sayın Hasan Buldu
Sevgili Kanra545, Beni de pasiflelerse, zil, takıp oyna. Şu kalın kafan hala almadı mı? O ayıp sözcükleri fark ettikten sonra o alıntıyı sildim. Ama gene de sana olan saygımdan dolayı, hayırlı akşamlar dilerim.
Bu yorumunuzu şu anda okudum.Zira sizi kızdıran yorumumu yazdıktan sonra Üsküdardan kalkıp Esenlere gitmek zorunda kaldım.Torunumun söz kesme merasiminde bulunmak zorundaydım.Bu sebeple hatanızı fark edip sildiğinizi öğrenir öğrenmez O yorumumu da hemen sildim.Lütfen yukardaki kalın kafa tabirini aynen iade ediyorum.Kimsenin pasiflenmesiyle zil takıp oynamayız.Edeb/iyat sayfasına olsun edepsizliğin girmemesi bizi olduğu kadar sizi de memnun eder sanıyorum.Sağlun varolun Allah a emanet olun.Hatadan dönmek fazilettir vesselam.
Şirin her hali şirin has mısra-ı şiirin
Perçemin aşk yaftası can zülfüne asılsa..
şiir burada başlıyor, burada bitiyor...
evrenselliği savunanların dilde ırkçılığı savunmaları ilgi çekici...
bu dil bizim dilimiz...
içimizdeki fransızlar franszı kalmaya devam edecektir bu dile...
aslan yedikleriyle aslandır...
'kelimeler de ülkeler gibi fethedilir.' ( Cemil Meriç )
Kalp ile aklı birbirine irtibatlayan bir tel gibidir irfan. Şairin sesi bu telde titreşir. Şairi güzel şiire kâh kalpten akla, kâh akıldan kalbe titreşimler ulaştırır. Güzel şiir bu titreşimlerden oluşan beste gibidir.
Hem ciğer hançeresi gönül telinden, hem dünya güzeli bir kız gibi şekl-ü şemail bakımından ifadesinde dengeyi yakalamış güzel bir şiir bu şiir.
Siz bilseniz ne kocaman kalp taşır o PİR’im göğsünde, esip gürlediğine bakmayın. Çukurova pambığıdır kalbi.
Yahu ben de çok sevgi pıtırcığı mı oldum ne Osman Abi
Canım deme, kızdırırsın Nadir'i!
Bir işaret yeter artar fakire.
O pür-celal, döndü yine dipdiri
Bir baksana nasıl kızar kahir'e!
Haklısın Naci abi.şöyle bir şey desem açıklayıcı olur mu mesela Muzaffer bey’in AĞBİ derken söylediği yumuşak G sesinin çıktığı yer mahreçtir.Ve Ğ bir mahreç harfidir.
Bu konuya bir de hak şahini cihat abi şu tecvid bilgisini konuşturup açıklık getirse yahu. Hatta bize İDĞAM-I MAAL ĞUNNE İDĞAM-I BİLA ĞUNNE felan anlatsa fena mı olur?
Sevgili Naci, önce şunu belirteyim: ben saz çalmayı bilmem. 2.si gitar çalarım. 3.sü ben türkçe bilirim. 4.müzisyenlik ayrı bir şey. 5.si zaten şiiri arkadaşlar açıklamış. 6.sı ben şiiri eleştirmedim; eleştirdiğim şiirde kullanılan dil.Siz de gördünüz ya: mahrecime veya mahrecin her neyse 'çıkış'anlamına geliyormuş. Yani bal gibi de çıkış sözcüğü şiire uygun bir şekilde kullanılabilirdi. Ha bu arada fasıl'ında çok değişik anlamları var. Vs. vs.
Bu şiir ile ilgili 72 tane yorum bulunmakta