Farklı bir aleme gideceğiz şimdi. Hayal edin.
Bahar kendini göstermeye başlamış. Hava da ılık bir meltem var tenimize değen.
Gün yeni doğmaya başlasa da, soğuk ve sert geçmiş bir kıştan sonra böyle bir hava insanın içini ısıtıyor.
Dağlarda ki karlar erimiş, eteklerinde uykusundan uyanmış canlılar dolu.
Kentlerde evlerin bacalarından çıkan dumanlar bitmiş. Sanki çiçekler tüm yıl bu anı beklemiş gibi, havaya ilk açanların kokusu yayılmaya başlar. Özgürce, hiç bir baskılayan güce maruz kalmadan.
O gün insanlar tüm işlerini bırakıyorlar ve sevdiklerine zaman ayırıyor. Sıkıcı işler yok. Gelir yok. Yararlanmak yok. Sadece gelecek de hatırlanacak güzel anılar var. Tüm yıl sadece bu bir günü yaşamak için beklenmiş gibi her yer. Parklar dolu. Banklar yeni hikayelere şahit olmayı bekler.
Bide kitaplar var. Eskiler ve hiç kapağı açılmamışlar. Okuyucular da böyle. Hiç okumamışlar ve tecrübeliler olarak.
Işte o gün;
Eski tozlu raflar yeni sahiplerine kavuştu. Kütüphaneler kapalı. Kitapevleri dolu. Kimileri ilk defa bir kitaba sahip olacak. Biraz heyecan, biraz bilinmezlik. Monotonluktan çıkıp farklı bir hayatı okuyacaklar. Sadece okuyan kişide olacak tek örneği. Başka kimse o duyguları yaşamayacak. Her kelimesi hayatına işleyecek okuyanın. Özenecek kitaba. Onun gibi olmak isteyecek. Bazen de kelimeleri değiştirmeye çalışacak. Ama kitabın hikayesini bozacak. Ve böyle yaptığı için okuyan sıkılacak kitaptan. Çünkü kitap, artık okuyan gibi olacak. Ve hiç tozlanmamış tozlu bir rafa konacak. Ve orada diğer değiştirilmiş kitapların kaderini yaşayacak. Tozlanacak.
Sonbahar da başladı baharım.
Yüzüme çarpan soğuk rüzgar,
Tüm bedenimi titretse de,
O baharımın başladığı gün,
Es geçmişti beni, dokunmamıştı bana.
Güneşi göremiyordum önündekilerden,
Etraf da onun feri vardı halbuki.
O baharımın başladığı gün,
Görmediğim teshin ediyordu beni.
Dağlar beşere sinirlenmiş,
Tüm yolları kapatmış berf,
O baharımın başladığı gün,
Eridi tüm karlar eteklerinden.
Mezbul kokusu,
Buram buram işlerken ciğerlerime,
O baharımın başladığı gün,
En güzel çiçekten bile daha güzel koktu.
Alnımdan emek akarken,
Bir kaç kuruşun derdin de aklım,
O baharımın başladığı gün,
Tek servetim oldu varlığın.
Her yıl olanı bekler gibi,
Bi-tab adımlarla girdim içeri,
O baharımın başladığı gün,
Sanki tüm ömür bunu beklemiş ruhum.
Hiç kağıda değmemiş elim,
Hiç kokusunu bilmemişim,
O baharımın başladığı gün,
Arkasına göz gezdirdiğim kitabı almışım elime.
Her günü aynı olan yaşamım,
Hayal kurmadan uyuyan bedenim,
O baharımın başladığı gün,
Yeni bir hayatı okuyor gözlerim.
Bin yaşadı yılanlar,
Hiç merak etmedim maverayı,
O baharımın başladığı gün,
Ölüm kadar soğuk bedenimi titretti yaşamın.
Hiç bir dizeyi okumamıştım,
Hiç hayal etmemiştim,
O baharımın başladığı gün,
İlk defa hazim olmuştum düşünerek.
Çok bozukluklar vardı satırlarda,
Kelime hataları çarpıyordu gözüme,
O baharımın başladığı gün,
Hiç değiştirmek istemedim dizelerini.
Sadece beni taşırdı dizlerim,
Dermanı yoktu kalbimin,
O baharımın başladığı gün,
Hep sağ elimdeydin, hiç raf yüzü görmedin.
Ön raflar parlak ciltlerle dolu,
Arka raflardan girdin yüreğime,
Tek eşin benzerin vardı,
Tüm gücümle sarıldım ona.
O baharın başladığı gün,
Asla tozlanmayacaktın.
Kayıt Tarihi : 23.3.2021 18:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!