Faşizmin Başladığı Yer Ve Malina... Şiir ...

A. Esra Yalazan
198

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Yekpare, ipekten bir kumaş gibi rüzgârla dalgalanan çam ormanlarını seyrederken soğutulmuş kadehten bir yudum alıp uçuşan saçlarımı topladım. Bembeyaz, keten masa örtüsünün üzerinde renkli mücevherler misali parlayan mezeler, inci pembesi balıklar, sürprizli ışık oyunlarıyla eşsiz bir tabloya benzeyen boğaz, hayatın cömertçe bahşettiklerine küserek kendimize nasıl zulmettiğimizi hatırlattı bana.

Ruhum dağınıktı, bilincimden süzülen düşünceler olgunlaşmadan, dile gelmeden silinip yok oluveriyordu. Hangisi daha korkunç, insanın insana ettiği mi yoksa kendine layık gördüğü mü, diyordum kimsenin duyamayacağı ıstıraplı bir fısıltıyla. Küçük kavisli dalgaların arasından yavaş adımlarla yürüyen kaplanlar gibi süzülen şileplerin görüntüsüyle dalgınlaştığımı fark eden arkadaşım sohbete meselenin tam ortasından giriverdi; “Bizimki önce karar veriyor, sonra seviyor. Biliyorsun değil mi? ” Hayatla dalgasını geçiyordu, mutluydu. Gülümsedim, “hepimiz biraz öyle yaparız. İşin fenası sevmeye şuursuzca karar verirken vazgeçmenin o kadar da basit olmadığını anlayamıyoruz” dedim içimden. Sohbetin tadı kaçmasın diye ona kalbimden geçenleri söylemedim. Evden çıkarken okuduğum hiçbir kitaba benzemeyen Malina’yı neden yıllar sonra çantama attığımı da. O harikulade öğle sonrasında biraz gevşek, biraz tedirgin bir hayat muhasebesi yaparken sevme yeteneğinin zarafetini, gücünü, yokluğunun açtığı yaraları cümlelerin arasına sessiz, uzun boşluklar koyarak konuştuk, usul usul...

Eğer bu eşsiz romanın yazarı Bachmann kadar cesur olabilseydim, ona ‘yenilgiyi’ kabullenmemek için çaresizce çırpınan insanın kendini çürüten yalnızlığından bahsederdim. Sonra katı bencillikleriyle içerden sevmenin hakikatini idrak edemeden bu dünyadan geçip gidenlerin hazin hikâyelerini ya da Malina’da olduğu gibi insanın küçücük içine sığdırabildiği kocaman saplantılı aşkların tahrip eden gücünü anlatırdım belki. Yapmadım, bazen insan sadece susup dünyanın güzelliğini seyre dalmak istiyor. Biz de ısıran poyrazla iyice üşüyene kadar öyle yaptık.


Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta