Farzedin ki Pakistan'da Çocuksunuz!

Hamit Kunt
88

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Farzedin ki Pakistan'da Çocuksunuz!

Kapayın gözlerinizi. Siz, siz değilsiniz. Yaşınız, cinsiyetiniz, yaşadıklarınız, hayalleriniz, varlığınız… hiçbiri yok. Farzedin ki siz, siz değilsiniz. Bir bebeksiniz Pakistan’da, ailesini kaybetmiş, komşunun enkazdan çıkardığı, sahibi mezara gitmiş yaralı beşiğin içinde, incecik çadırda anne sütü ve kokusu özlemiyle kıvranan…bir kadınsınız, kocası, ve çocuklarının çoğunu kaybetmiş, dondurucu soğuklara yürek ateşiyle direnmeye çalışan…bir erkeksiniz, aile fertlerini yıkılan dağın altından çıkaramamış, ama güçlü görünmek zorunda olan…yaşlı bir amcasınız, ecel sırasının kendine geldiğini beklerken, dünyada yalnız kalmış, ama yatacak bir yorganı bile kalmayan… bir çocuksunuz, her şeyi gören, anlamaya çalışan; ama, dün yanağından öpen annesinin ve başını okşayan babasının bugün neden yanında olmayışına anlam veremeyen…bir insansınız sadece, sokaklarda dağıtılan yardımlardan bir parça alabilmek uğruna, 12 saat yürüyüp, sabah kuyruğa erken girebilmek için geceyi sokak kenarında geçirmek zorunda olan…
Aslında siz de bunlardan biri olabilirdiniz…aslında hepimiz bir gün aynı duruma düşebiliriz…
Dün Marmara, Afyon, Erzincan, İran, Açe…bugün Pakistan…yarın kim bilir neresi? ..
Şu anda kıyamet Pakistan’da kopmuştur; yara şu anda Pakistan’dadır ve dünyanın orası acımaktadır; ve ateş bugün Pakistan’a düşmüştür.

Dünyanın diğer bölgeleri, bir gün kıyametin kendi başlarına da kopacağını, kendi canlarının da acıyacağını, ateşin kendi yüreklerine de düşeceğini, kendilerinin de yardıma muhtaç olacaklarını düşünerek Pakistan’a acil yardıma koşmalılar. Aylar geçmesine rağmen depremin üzerinden, neden mi hala bu yardım çağrısı?

Pakistan’da yaşadığım 45 günün gözlemleri ve şu anda gelen haberlere göre anlatıyorum. Bu depremi başkalarından ayıran, dolayısıyla bölgenin düzelmesi için çok zaman ve yardım çalışmalarının devamlılığını gerektiren özellikleri var:

1-Deprem çok şiddetli ve bir dakikadan uzun sürmüş.
2-Zemin çok zayıf.
3-Yapılarda kullanılan malzeme çok kalitesiz ve inşaat tekniği zayıf.
4-Bölge çok dağlık, yerleşim düzeni dağınık ve ulaşım çok zor.
5-Sadece fayın geçtiği yerler değil dağların zemini de kum, kil ve çakıldan ibaret.
6-Bu depremin boyutları dünyaca geç algılandı ve kamuoyundan erken düştü.
7-Gelen yardımlar hem miktar hem de kalite bakımından çok yetersiz.
8-Mevsim kış ve bölgede kış çok sert geçiyor.
9-Depremin yıkımı, sadece fay hattının etrafını değil, etkilediği bütün coğrafyayı kapsıyor.

Bütün bunları yan yana getirin ve düşünün. Şu anda kış başladı. Kar dağlardan şehirlere indi, ama yalnız gelmedi. Bölge halkının “kemik kıran” dediği soğukları da getirdi beraberinde. Köylerden şehirlere, sadece kışı geçirmek amaçlı akın akın göç başladı. Ama şehirlerde de onları hazırlıklı bekleyen bir ortam yok. Şehirler enkaz yığını. Şehirler acının, gözyaşının, dram ağırlığında öğünsüz tüketildiği, derin, sessiz vadiler…şehirler, enkaz yığınlarının etrafında aklını hayale kaptırmış annelerin sessiz çığlıklarıyla inleyen harabe manzaralar…köylerde olmayan henüz şehirlerde var değil. Sadece bir umut şimdilik, bir farkla. Şehirlerde yolların kapanma riski yok. Bu nedenle henüz yeterli gelmeyen yardımlar gelebilir. Birileri düşünür de, çağrılara ve çığlıklara kulak verir de, “kemik kıran” soğuklarında üşütmeyecek malzemeler gönderir.

Eğer gerekli miktarda ve kalite de yardım ulaşmazsa, buradan duyuruyorum, medya sevinsin. Yakında duygusuz bir iştahla elde etmeye yarışacakları ölüm, dram haberleri ve fotoğrafları gelebilir bölgeden. Bunları bekleyenler pususunda beklesin. Ama insanlık adına bir şeyler yapmak isteyenler ayrı bir saf tutsunlar lütfen. Çektiği fotoğrafların altına, alt yazı yazmaya elleri varamayan, belki yıllar sonra vicdanının sancılarına kapılacak yeni popüler dramlara izin vermeyelim kardeş ülke Pakistan’da. O zaman ne mi yapalım?

Yüreğimizde bir kampanya başlatalım. Adı ne mi olsun? Mesela” bir battaniye bir can, bir çadır bir aile kurtarır” olabilir. İsteyen bir battaniye, isteyen bin…isteyen bir çadır, gücü yeten bin çadır…yalnız bölgenin “kemikkıran”ı unutulmamalı malzeme seçerken.

Sözün özü Pakistan’da acı, dram ve ihtiyaç devam ediyor. Yapılması en makbul ve derde deva olacak yardımlar; kışlık çadır, battaniye, uyku tulumu (kışlık) , ve yine kışlık kaban, kazak, ayakkabı olabilir. Bunların dışında da elbette ihtiyaçlar var ama, bunların bölgede şu anda “hayat kurtaran ihtiyaçlar” olduğunu düşünüyorum.

Hamit Kunt
Kayıt Tarihi : 9.12.2005 00:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hamit Kunt