Deryanın ortasında bizdik, suya susayan.
Dağ taş tespih ederken kulakların tıkayan.
Sırrına vakıf olmaya çalışırken dünyanın,
Sırrı vuruldu sırtımıza habersizken, aynanın.
Kelimeler gümüştendir, sayar verirler.
Bebeğin ağzına sütü, dayar verirler.
Güğümleri kalaylı mı, Düriye'ye sor;
Usul irfan bilmeyene,ayar verirler.
Uymasa da yazar kimi, uysa da yazar.
Hep mutluluk davet eder.
Mutsuzluğa da var mısın?
Görklü sürülerde otlayan,
İcabetsiz davar mısın?
Çaydanlık yanmasaydı, çay alır mıydı hiç dem?
Beden çekmezse cefa, ruh alır mıydı kıdem.
Eğer dilersen beni,
Güneşin kaybettiği mah-ın nefesindeyim...
Eğer ararsan beni,
Uçabilsin diye sevdalara...
Yavrusunu iten kuşun, yürek didesindeyim...
Daha Fazlası...
Ayrılıklardan şikayet, kim nihayet etmede.
Sen diyorsun, gelmiyorsun, bilmiyorsun, mavi kuş.
Akıbet gönlüm esir ettin o dudularla sen.
Kalmıyorsun, salmıyorsun, sevmiyorsun, bari sus.
Yalnızken yaşarım ben en kalabalığımı,
yalnızken bulurum arkadaşın en hasını,
vefalısını.
Zerrenin kâinata dönüşmek için patladığını,
yıldızların tek tek dizildiği ipte atladığımı.
Gittin...
Arsız karabasanlar doldurdu gündüzleri bile
eldivenli terziler narkozsuz dikti yaraları
gözyaşının buğusunda çekti göz karelerini
fırçasına inme indi ressamın
sonra gittin...
Belki Anka kuşunun kanadında gelmedik,
'Gak' deyince et 'guk' deyince su vermedik belki...
Başını ezemedik devlerin.
Peri padişahının kızıyla, Kırk gün kırk gece düğün yapamadık.
YİNE DE; EN DERİN OKYANUSLARIN
Berzah ile arası ömrün,
Tek yön, tek şerit…
Dostluk dediğin,
Kalemin yazdığı rastlaşmalar.
Hayat dediğimizde bu değil mi zaten?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!