Sorsalar bana gözlerinin rengini,
Söyleyemem, ela mı, mavi mi, yeşil mi?
Ne zaman bakmak istesem gözlerine,
Korkarım suçüstü yakalarsın diye.
Dünyaya gönderilmiş meleklerden biri,
Bir bakışı, bir gülüşü belli ediyor
Bu dünyaya ait olmadığını.
Gözlerinde gizemli bir ışık var,
Bu dünyadan olmamalı.
Sen yokken hep aynalara bakıyorum,
Gözlerimde gözlerinin izi vardır diye.
Düşünürken ellerini, ellerimi kokluyorum,
Belki kokun sinmiştir diye.
Her gece karanlığa seni sevdiğimi fısıldıyorum,
Belki sesimi duyarsın diye.
Aynı şehrin karanlığında kaybettik birbirimizi,
Dipsiz bir gece yutuverdi bedenlerimizi
Basmaya kıyamam ki toprağına,
Toprağında bile gül kokusu tüter.
Bırak da dokunayım parmak uçlarımla,
Belki üzerime gül kokun siner.
Bugün vazgeçtim senden, gözlerinden.
Hadi git hiç bakmadan ardına.
Gittiğin yer ırak olsun bu yerlerden,
Git artık, sesini duyamayacağım diyarlara.
Bugün çıkardım seni yüreğimin kafesinden,
Gel bu gece,
Hiç konuşmadan sessizce.
Önce uzun uzun bak gözlerime,
Başını koy seni sevdiğim yere,
Sonra konuş istediğin gibi,
Acını acıma ekle,
Ey sabah,sakla ışığını bu gece!
Gelme üstüme böyle,
Daha hazır değilim aydınlığa.
Yaralarım kanamakta,
Kurutamadığım yaşlar var yanaklarımda,
Yaşamak,
Yalınayak yürümekmiş
Dikenli yollarda
Dikenler hiç acımazmış,
Batarmış inadına,
Ayakların kanasa da.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!