Anlamadım dostum bu nasıl iştir
Yine yola çıkık kaldım bu sene
İçerimde ağrı gözümde yaştır
Yine sola yıkık kaldım bu sene
Vuslatı yarınsız şafağa katmış
Hayat verirdi o ela gözlerin
Kirpiğinden kurşun sıkıldı işte
Yalanla bezenmiş süslü sözlerin
Kemiksiz dilinden döküldü işte
Bir yanımda kopar deli fırtına
Götürün günahkar beden çürüsün
Kabrimi gamzene oyduğum zaman
Islak gözlerimi duman bürüsün
Kara topraklara doyduğum zaman
Çile ırgatına gülü biçtirme
Rüyada görünür mutluluk kuşu
Hayalden düşlerden göçer yıllarım
Harmanımda bitti tanenin boşu
Dikenden, çiçekten biçer yıllarım
Garipler üzgündür gülemez asla
Gülmeyen kadere inat kalsaydın
Gittiğin günlere aktı yokluğun
Sineme yaslanıp düşe dalsaydın
Hasretin nar oldu yaktı yokluğun
Beklentim kalmadı yarınım doldu
Dünya ya bakarsan ey İnsanoğlu !
Dikenden gülleri var eden yok mu
Kuru du soyları ah insanoğlu !
Kumlardan çölleri var eden yok mu
Hayatın kendisi mucize oysa
Yarını beklerken güne dokunup
Ansızın geçmişe iterler seni
Varlıkta el verip gözden sakınıp
Yoklukta dikene atarlar seni
Haline bakmadan çöle atarlar
Titreyen ellerim umut arıyor
Aşkın ateşine yandıran zalim
Hayalin gidince efkar sarıyor
Sen ecel kuşunu andıran zalim
Dalimdan kopuyor kuru yapraklar
Başı boş dolanır yılkı seneler
Gitmeyin demeye ar ediyorum
İçerden yandıkça dertli sineler
Dövdüğüm bağrımı zar ediyorum
Amber mi sızacak kara kömürden
Uyku haram oldu girmez gözüme
Sitem doldu benim tatlı sözüme
Hiç utanmadan bakıp yüzüme
Gülüşün yalanmış nerden bileyim
Yalvarırım git artık düşlerimden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!