FANİ DÜNYA.
Küçük birer çocuktuk, o dar sokağımız da,
Tozpembe hayallerle, oynayıp gülüyorduk,
Altı yırtık cızlavut, çıplak ayağımız da,
Dünya’mız da bu sokak, kadar küçük diyorduk.
Akasya’yla raks eden, ılık yaz meltem’inin,
Çıkardığı uğultu, hâlâ kulaklarım da,
Mazimizin en tatlı, o şahane deminin,
Titreyen musiki’si, ıslak dudaklarım da.
Cemre’ler düşer iken, hava’ya, su’ya, yer’e,
Hiç farkın da olmadık, zaman eriyip gitti,
Dün öldü yarın var mı? Daldım düşüncelere,
Gürleyen gökyüzü’yle, dalgınlığım da bitti.
Çığlıklarımı yutar, yutar çaresizliğim,
Bin bir güçlükler ile yerimden kalktığım an.
Düşündüm de cihana, yeni gelmiş gibiyim,
Heder olmuş yıllarım, beyhude geçmiş zaman.
Zannettiğimiz gibi, tozpembe değil dünya,
Yeni, yeni keşfettim, aslın ne olduğunu,
İnsanlar çıkar için, eğilmişler para’ya,
Güzelliğin çirkin de, gördüm boğulduğunu.
Donuk mat bakışların, bir hayli ötesin de,
İhtiras ve isyan’ın, gördüm taht kurduğunu,
Acımasız hayat’ın, çılgın hengâmesin de,
Güçlünün zayıflar’ı, daima vurduğunu.
Tanıyınca anladım, gördüm büyük nizamın,
Çelişkisi ne kadar, çok ve çetinmiş meğer,
Bereketli başak’lar, ölçüsüdür dua’mın,
Allah katın da bir gün, kabul olursa eğer.
O zaman görecekler, gerçek olan hayatın,
Makam, mevkii, çıkar, madde olmadığını,
Geçici heveslerin, o sahte payelerin,
Beşer’i kahrederek, insan yapmadığını.
Güneş aydınlatmazsa, gece karanlık yollar,
Sarp’lardan, uçurum’dan, gayrı nereye çıkar?
Saçlarını yolsan da, beyhude geçen yıllar,
Dönse de, dolaşsa da, sonu mezar’a çıkar.
Gerçeğin gölgesidir, yalancı fani dünya,
Ahiret’e delâlet, uhra’ya olur mercek,
Kapatılır perdeler, son bulur o an rüya,
Aşk ile kendimizi, yenip aşabilirsek.
Arz Ederim.
Şiir No: 116.
Yazan: Ali Rıza Saygan
Tarih: 27- 01- 2010
Kayıt Tarihi : 25.6.2011 15:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!