Dostlarımız farketmiştir; mümkün olduğunca kısa tutmaya çalışırım yazıları. Seri yazılarda girizgâh kısmını atlarım mesela.
Bu sohbetimizde, oldukça fakir olduğumuz bir başka konuya, lügate değineceğim.
Lügatin, sözlük demek olduğunu bir edebiyat portalında herkes bilir.
Divan-ı Lugatit Türk ve Muhakemetül Lügateyn gibi eserlerden yüzyıllar sonra, üçyüz kelime ile konuşanın, kendini dil üstâdı zannettiği bir ortama nasıl geldik acaba.
M.K. Atatürk, harf inkılâbını gerçekleştirirken ve Türk Dil Kurumu'nu kurarken neyi amaçlamıştı.
Bu kurum, halk arasında şapka olarak bilinen, '^' inceltme işaretini kaldırmaktan başka ne yaptı bunca sene. Çağın gereklerince revize edilmeden, yaşamını sürdürebilen kaç tane devrim biliyoruz?
Yine M.K.Atatürk'ten sonra, gûyâ kapalı! olan dilimizi, kimin, nasıl açtığını kaç kişi biliyor?
Remzi EceKayıt Tarihi : 15.3.2017 22:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bize kattığınız bu değer ve birikim için teşekkür ederiz.
ESTAĞFİRULLAH, ne yazı ne de şahsım bu iltifatı hak etmiyor. Teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (1)