Fakirlik Üzerine Zenginlik

Fakirlikte Bir Şeydir

Fakirlikte bir şeydir
Zenginlik çok şey olsa da
Ne zengin ne fakir yak bir sigara
Böyle insan kendini yakar
Tutuştuğunu bilse
Ailesine sıkı tutunur
Bilmez
Ürer ama üretmez.
Hep diktir yatar ve dikilir
Fakirlik yaratır zenginlik taslar

Fakirliğini bilse çocuk yapmazsa
Zenginler aç kalır
Hayata karşı söz hakkı olur
Açlık hakkı değil
Dünyaya adalet gelir

Ben ne zenginim ne fakir
Zengin gider fakir dönerim
Düşüncem kadar yaşarım
Umut fakirin ekmeği fakir gider zengin dönmek ister
Zengin daha zengin dönmek ister

Enginlere sığmam taşarım
Zenginim.

Yamyam Hayatlar

Yan bakma yan yan gitme.
Düz bakayım da ham ham mı yapayım yamyam mıyım?
Adam adamı yemez
Ama hayat hayatı ham yapar.
İştahı yetmeyen hayatları parçalar
Hayatını parçalı yaşar.

Bir canavar hayatın ağzı misal bir misyonerdir.
Belki bir elçi.
İnsanlığı yiyecek olan bir dinin peygamberi.
Hayat yiyiciler.
Halk ister ki bizi doğru dürüst bir hayat yesin.
O hayatın cennetini yaşayalım.

Cennet burada değil.
Bu dünya cennet değil fani.
Dinimiz için yaşayın ve dinimiz için çalışın.
Belki cennete gidersiniz
Allah bilir.

Önce vatan ki millet var olalım ki
Dinimize sahip olalım
Hayat ay attım mehtaba sevdalılar buluşsun
Hayatları bitsin yeni bir hayat
Ah velet yedin bitirdin bizi
Olsun evladımsın.
Hayatları aç pencereden bakarlar,
Kapıdan çıkarken dikkatli çık.

Kendi Hayatını Yiyen Adam

Yoksullar neyin yoksuludur.
Suların neyi yok ki?
Yoksul.
Yoksun, neredeydin hiçbir ortamda yoktun.
Yoksulum su olup akamıyorum ortamlara
İş bulamadım ama bir karı buldum.
Aç karna sevişip duruyoruz.
Aç hayatlar doğuruyoruz.
Fakirliğine ne oldu.
Elhamdülillah temizlik imandan gelir temizledim.
Hoca ne derse o.
Falancaya filancaya bakıp aranmam.
Hangi hoca!
Cami hocası hep güzel şeylerden bahseder.
Tamam, işte bende güzelce dinlerim.
Hanım su kaynatır bende yıkanırım.
Çocuklar daha küçük.

Anladım sen gerçekten yoksulsun
Bir kulaktan giriyor öbür kulaktan çıkıyor.
İnanç tutmuyorsun bilgi tutmuyorsun
Adam olup ilim peşine koşmuyorsun.
Bir akılda taşımıyorsun adamda tutmazsın
Beline kuvvet yaşıyorsun.

Nerde yaşıyorsun
Bir yerde yaşamıyorsun
Kendi hayatını yemişsin.

Hayatın Kalbi Geçim Derdi

Bir para babası var
Birde açlık babası var
Karın tokluğuna yaşayan çocuklar her iki babaya da bakar
Ülkeye bakar yetmez dünyayı taşırlar sırtlarında.
Para babası ben olmasam der
Açlık babası ah bir param olsa der.
Çocuklar bir şey demez çalışır.
Kimi dersine çoğu ders veren hocalara bakar.
Dünya böyle devir daim olur.

Bir fakir çocuk baba olmuşta çocuklarını şımartmış.
Gece gündüz çalışır yetmez çocuklarına
Bir ülke doyar bir dünya geçinir sırtında
Bir çocuklarını doyuramaz hayata
Bir fakir çocukta iş adamı olmuş dünyayı kurtaracağım der.
Onca malı mülkü içinde kendi çocuklarına yetemez
Ülkenin fakir çocuklarına yetmeye çalışır.
Kapitalist dünya düzeni ne olacak işte.

Çok çalışmak mühim değil
Çok yokluk çekmek mühimdir.
Umut etmek hayal kurmak
Umut edip hayal kuranların sırtından geçinir
Mutlu azınlıklar.
Kurdukları hayallerini satın alıp
Mutlu olurlar
Kapitalist sistemin özü budur.
Çoğunluğun hayallerini çal onlara geri sat.

Fakir Edebiyatı

Nasılsın?
Param yoktu yürüyerek geldim, canım sancıyor nasırım var.
Dün maaşını almadın mı?
Dün dedemin na’şını kaldırdık.
Bütün mahalle eve doluştu helva kavurup pide dağıttık.
Mezara kadar ahaliyle yürüdük.
Kötü günler için paran yok muydu?
İyi günüm yok ki!
Hiç fakir edebiyatın yok mu?
Sana çalışıyorum bana kalmıyor.

Bu üstünün başının hali nedir?
Mutluluğa bandım ümit sıçradı üzerime
Hava yağmurlu bugün.
Ben başımdan aşağı ıslandım
Yoldan geçen arabalar paçamdan yukarı çamur sıçrattı.

Mutlu değil misin?
Çok.
O zaman sorun nedir?
Soru soran sensin.

Anlatsana nasıl mutlu oluyorsun?
Hayata ümitle banıp mutlu oluyorum.
Pek hayal kurmam.
Sadece yaşarım
Az varlığımla çok yokluğumu yaşarım.
Hayata tartılmam hayatı tartarım.

Zengin Edebiyatı

Nasıl zengin oldunuz?
Çok çalıştım.
Çok fakir bir ailenin dördüncü çocuğuydum.
Ekmek alacak paramız yoktu.
Bende okulu bırakıp fırıncı yamağı oldum.
Kazandığım parayla satılmayan ekmeklere katık alıyordum.
Kardeşlerimin karnı doyuyordu.
Babam iş aramaya devam ediyordu.
Annem temizliğe gidiyordu
Evin temizlik giderlerini görüyordu.
İşte böyle.

İşte nasıl böyle?
Fırıncı iflas edince iflas olan fırınları çalıştırdım.
Uncu oldum.
Uncunun tembel oğlu vardı.
Uncunun yanında işe girdim.
Uncu ölünce oğlu tembel ben uncu oldum.
Tembel oğluna kira ödedim.
Sonrada uncu deposunu satın aldım.
Tembel oğlan şimdi dileniyor.

Sonra.
Sonrası da aynı.
Zengin babaların tembel çocuklarını takip ettim.
Onlar adına çalışıp zamanla onların sanlarını alarak şahlandım.
Sizin anlayacağınız fakir edebiyatımla zengin oldum.
Fırsat kollamadım fırsat mutluluğumdaydı.

Ne Zengin Ne Fakir

Siz nasıl zengin oldunuz.
Ben zengin olmadım zengin doğdum.
Ben soyluyum.
Bu zamanda soyluluk kaldı mı?
Soyluluk solsa da ünü hep ışıldar.
Çok paranız var mı?
Hiç param yok.
O zaman malınız mülkünüz mü var.
Hiçbir şeyim yok ünümden başka.
O zaman nasıl zenginsiniz.
Ben sonradan görmeleri sosyeteye girmelerine yardım ediyorum.
Onlarda bana bakıyorlar.
Fakir düşenlerinde eşyalarını antikaya çeviriyorum.
Reklam olmak isteyenleri reklam ediyorum.
Arada sırada da reklamlara çıkıyorum.
Artı bir şey yapmama gerek yok.
Artı şeyler yapanlara referans oluyorum.
Ben sosyetenin kapıcısıyım kapı açmam kapı açtırırım.
Sosyete koçuyum.
Senin anlayacağın sosyetenin sosuyum.
İşim bu.

Peki, aileniz yok mu? Yaşayan bir ben kaldım.
Evli değil misiniz? Evliyim iki çocuğum var.
Onlar nerede yaşıyor, Onlar fakir hayatı yaşıyor.
Sosyeteden yurt dışına çıkıyorum diyorum.
Fakir hayatından iş seyahatine çıkıyorum diyorum.
Neden? İki hayatı da seviyorum.