Fakirlik Dedikleri İşte Böyle Bir Şey Beyim
Sen fakirlik nedir bilir misin beyim
Bir potinle dört mevsim geçirmeyi
Kışları kat kat elbise giyip
Yorgan, battaniye altında bebeleri teselli etmeyi
Bir urbayı, kumaşı pes edinceye kadar giyinmeyi
Sahi beyim sen hiç soğan ekmek yedin mi
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Yaz ayları en sevdiği aydır fakirin
Sebzesi, meyvesi bol olur bostanın
Ne ayakkabı ister ne palto
Bir pantalon bir göynek, geçer gider günler
Sonbaharla başlar korkularımız
Odun kömür altın değerindedir, el yakar
Vitrinden bakar gibi bakarız oduna kömüre
Tezek için hayvan pisliği toplarız
Sahi bey sen hiç altı delik ayakkabı giydin mi
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Beyim gecesi uzun olur kışların
Dışarıda esen rüzgarın ayazı ta yüreğimizi vurur
Çoluk çocuk üşüyoruz deyip gözümüzün içine baktıkça
Zemheri ayazında ter basar çaresizlikten
Allah göstermesin ama beyim
Senin zatüreden ölen çocuğun var mı hiç
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Evde köroğlu tuz der, bizim yüreğimiz cız
İşte beyim fakirin durumu budur
Devlet dairesine gitsen adam yerine koymazlar
Ye kürküm misali
Allah kimseyi hastaneye düşürmeye
Artık sıran ne zaman gelirse
Sahi beyim sen hiç akşama dek doktor sırası bekledin mi
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Beyim sen hiç çocuğunu okutmak için geceni gündüzüne kattın mı
Mum ışığında ders çalışmak nedir bilir misin beyim
Sen okul, defter, kitap parası için
Hiç evdeki baba yadigarı eşyanı sattın mı beyim
Hastan olsa, doktora yetiştiremezsin
Cenazen olsa, kaldıramazsın
Çocuğun olsa, okutamazsın
İşte fakirlik böyle bir şey beyim…
Bizim lüksümüz mü ne
Biz televizyon filan bilmeyiz beyim
Bizim dizilerimiz, bir bardak demli çayın yanında
Battal Gazi, Köroğlu, Hekimoğlu hikayeleridir beyim
Siz sporu sağlık için yaparsınız
Biz mecbur olduğumuz için
Ne dolmuşa, ne de otobüse verecek beş kuruşumuz olmaz
Onun için tabana kuvvet
Kimbilir dinçliğimiz ondandır belki de
Beyim zengin parasıyla, fakir karısıyla derlermiş
Daha biz bir boğazı doyuramazken
Bir de köroğlunu ortak ettik sefaletimize...
Tek muradım var, o da çocuğumun okuması
Öğretmen olsun istiyorum
Hiç ama hiç kimse cahil kalmasın istiyorum
Çünkü ne çekmişsem, hep cehaletten çektim beyim
Değil çocuklarımın
Düşmanımın bile benim yaşadıklarımı yaşasın istemiyorum beyim...
Aha bak yine güz geliyor işte
Güzle birlikte yağmurlarda başlar
Bizim toprak dam bozuk musluk misali akar da akar
Şıp, şıp, şıp
Sinirden uyku girmez gözlerine
Yastığı başına çeker yatarsın
Nafile uyuyamazsın
Sahi be beyim sen hiç kış ortasında dam kürüdün mü
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
En çok neyi mi özledim
Çocukluğumu
Köydeki deremizde çıplak ayakla koşmayı
Yarınları hiç düşünmeden
Çocuk yüreğimle hayaller kurmayı
Bilir misin beyim
Hayal kurmak bizim en büyük zenginliğimizdir
Bir tek orada sonsuz özgürüz
Bir tek orada Karun kadar zengin
İşte fakirlik böyle bir şey beyim...
Söylesene bey bu hayat hep böyle mi sürecek
Devlet baba görmez mi halimizi
Ona da laf söylenmiyor ki
Vergi üstüne vergi
Arzuhalimiz, yazısız pulsuz dilekçemizle tek sahibimize...
©
2007
Seyit Burhaneddin Kekeç
Kayıt Tarihi : 11.2.2007 07:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!