'İnsanım' diye gezdim yıllarca,
Kestane şekerini de hiç bilmedim,
Çayla demlendim, kabak çekirdeği sesinde
Simidi yerken sahiden,
'Saygın Beyefendi' yazmadı sırtımda.
Her sabah uyanırdım eskici sesinde,
Potinnimi de evdeki kuytuya koydum,
Eskilerimi yine giymek için seneye,
Dikiş iğnesinin her geçişinde yamaya,
Baldırı çıplak eskiciyi düşümde gördüm.
Kestane şekerini bilmesem de olur
Erdem şekerinin nesi var?
Bitecektir hepsi sonunda,
Eriyip gidecektir belki,
Yine de boşver;
Tadı damağında kalacaktır.
Hadi biz, mahallemize dönelim en iyisi;
Fakirin ekmeğini de suya ban'alım,
Yoksa, durum çok vahim;
Umutları boğazını çizecektir.
13.11.1999 - 2009
Orhan TiryakioğluKayıt Tarihi : 8.1.2008 01:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tadına varamadığımız nice nimetler var şu dünyada. Ama umudumuz, asla bırakılamayacak kadar değerlidir. Yani, herkesin bir umudu olmayabilir, yaşamı daha anlamlı ve değerli kılan. Umutsuz olanlar gocunsun böylece, yolculuğuna bir son versin. Saygılarımla.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!