Dudaklarım titrek bir isyan türküsünde
Vurulmuşum sana bir silah mermisinde
Çorak topraklarım gözyaşlarına hasret
Çaresiz yüreğim beklemekte bereket
Doğum sancısı çektiğim acılara denk
Mezarımda sararmış güllerden bir çelenk
Cenderedeyim gecenin sessizliğinde
Bir ezan sesi sabahın sensizliğinde
Mizanın kefesinde evren olsa eğer
Zülfünün bir tek teline biçemez değer
Sensiz gecede karabasan uykularım
Martılar gibi çığlıklanır duygularım
Avareyim sokaklarda ismin dilimde
Yüreğim işlenmiş nakış nakış kilimde
Kaybolmuş bir coğrafyada pusulam olsan
Bir hayal ararken beni çöllerde bulsan
Uçsuz denizlerde beklerken rüzgar
Yırtılmış yelkeni ılık nefesin sarar
Sevdan döşümde onulmaz bıçak yarası
Lokmandan reçete gözlerinin karası
Bir ömür öpsem seni dudaklarım kanmaz
Bu bitmez hasretime sonsuzluk dayanmaz
Fırtınalar ruhumda beynimde şimşekler
Soğuk gecede yatağım mermer döşekler
Ne kadar kolaymış yıldızlara ulaşmak
Yeminim olsun bu sonbaharda kavuşmak
Gözlerindeki ışıltı ne kadar fakir
Seninle olan düşlerim kadar bakir
Gök kubbe altında yalnızdır bir çoban
Sen hep sakınarak büyüttüğüm bir fidan
Yeni doğan bir ceylan kadar ürkek ve korkak
Karanlığın içinden uzatılan bir çakmak
Gözlerim kanlı uykusuz geceden kalma
Kavuşmaksa çok uzakta bir kızılelma
İsmail Yavaşoğlu
14.12.1998 Urfa
Kayıt Tarihi : 20.6.2007 14:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!