insansı varlığımı
tinime kazan
hamurumu
şiddet ile yoğurdu
barış nutukları atsam da bazan
boynumu
kardeşimin baltası vurdu
kızgın kuma gömüldü
bakir bebeğim
mandela’nın zincirinde
son halka benim
zeus’un öfkesi
promete’nin sesi
brutus’un kılıcında
sezar yüreğim
brahmanlar beynimde
tahtından indi
nirvanaya uzayan yol
insan sevgimdi
keşiş kıldım gözlerimden birini
biri karabasanların nöbetçisiydi
meryem’in göğsündeyken isa dudağım
seviye bir tanrıdan daha uzağım
kaç
aç ağlıyorsa
kara soframda
toklara ilenç olsun
beyaza ahım
gönlümün yeşilinde
iğrenç kırmızı
camdan bakmıyor artık
o arap kızı
ne yağmur yağıyor
ne sel akıyor
madalyayla dönüyor
canın hırsızı
susmalı yüreğim
beynim durmalı
görmemeli
duymamalı
konuşmamalı
kurşun kurşun inmeli
canıma sevgi
tankların gölgesinde
yaşamamalı
kaç hazan can verdi gönül bahçemde
kaç yazı gençliğimden süpürdüm
kaçıncı cinayet bu faili meçhul
sanmayın ki ben yalnız
bir kere öldüm.
Kayıt Tarihi : 26.3.2006 15:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!