MİLLETVEKİLİ FAİK ASAL
VE İSTANBULLU NİNE
1. Bölüm
*
Ortaokul yıllarımda aynı sınıfta okuduğum teyzeoğullarım bir gün beni halalarının evine davet ettiler. Ev, Acıpayam kent meydanına çıkan bir cadde
üzerindeydi. İki katlı, taş yapılı, gösterişli bir evdi. Benim çocuk gözümde konağa benzeyen bu evde mühim insanlar oturuyor olmalıydı. Geniş bahçesine sağlı sollu çiçeklikler arasından geçerek vardık. Bahçede “gazino” dedikleri kiremit örtülü büyük bir kamelya (çardak) göze çarpıyordu. Çardağın altında zamanla yıpranmış, boyası atmış ahşap sıralar ve masalar sıralanmıştı. Çardağın
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta