Faik Asal İstanbul'da (2. bölüm) Şiiri - ...

Aykar Veli
46

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

MİLLETVEKİLİ FAİK ASAL İSTANBUL’DA
2.Bölüm
19. Yüzyılın sonlarında Acıpayam (Garbi Karaağaç) yoksulluğun diz boyu sürdüğü, dört yanı sıradağlarla kuşatılmış, ulaşımı zor, unutulmuş bir ilçeydi. Karakışta dış dünyadan bağı kopardı. Geniş ovasında üretilenlerle, kendi yağı ile kavrulup gidiyordu. Toprak damlı evlerin uzanıp gittiği; Şair Eşref’in dediği gibi “iki dükkan, bir fırın” olan Acıpayam memurların sürgün yeriydi. Dağlarında eşkıyalar, efeler cirit atıyordu. Okuma yazma oranı tüm Anadolu’da olduğu gibi yok denecek kadar düşüktü.
*
Mehmet Faik Asal, “Hallakçılar” sülalesinden Halil Aga (Ağa) ve Kezban Hanım’ın oğlu olarak 1889’da Acıpayam’da (Garbi Karaağaç’ta) doğmuştur. Toparlak başlı, tombul yanaklı bir çocuk olan Mehmet Faik diğer çocuklar gibi hayvan otlatmış, çayırlarda güreşmiş, çelik çomak oynamıştır. İlkokulda (İptidai) ve Ortaokulda (Rüştiye) keskin zekâsı ile kendini göstermiş ve Acıpayam Rüştiyesini birincilikle bitirdikten sonra Denizli İdadisine başlamıştır.
*
(1905) Yüzyılın başlarında Acıpayam’da Rüştiyeyi bitirip Denizli, İzmir ve İstanbul’da idadide okuyan Faik Asal’ın okuduğu yıllarda Acıpayam’da idadi okuyan genç sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır. Acıpayamlıların dilinde “Hallakçıların Halil Aga’nın oğlu Faik Denizli’de idadiyeye başlamış,” sözü günlerce dillerde dolaşmıştır.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta