Ah bir gelse
Ruhuma girse
Meltem kokulu bahar,
Eriyiverse yüreğimdeki karlar.
Şaha kalkmış dağlarda
Dil şad olmuş bu ocakta pişenler
Hak’ ka durmuş aşk oduna düşenler.
Cenderende ezilenler pür şenler;
Sar bağrına gardaşımı babamı,
Hem beni al, hem yarimi anamı.
Rüyalar doğurur arzularımı,
Hayallerim kundaklayıp, emzirir.
Hain kurtlar,gözler kuzularımı,
Dertli çoban kavalıyla gezdirir.
Rüzgarlar uğuldar, ağaçlar inler,
Bir ara sokakta,kerpiçten evde,
Ebemin şaşırtmış gözünde doğdum.
Aranıp sorduğum, rızkımız devde,
Elenmiş höllükte yokluğa doğdum.
Yarını pişirdi toprak ocağı,
Gökkuşağı köprülerde,renklerde,
Pamuk ipliğiyle tutar bağ bizi,
Serpilmiş semaya tutmuş denklemde,
Türkülerde söyler yüce dağ bizi.
Aşkın ocağında yandık kavrulduk,
Beni,
Kanıyla yoğuran
Acılarla doğuran
Hayat kaynağım.
Gül kokusunu,
Can sütüyle emdiğim,
Gözümden damlayıp,coşup aktınız,
Canıma can veren,sıcak kan gibi.
Tebessümü siz yüzüme taktınız,
Gönlüm geniş,yüreğim var,han gibi.
Oynadınız,yoruldunuz,yattınız,
Yüreğimde ilmek,
Duygularım kördüğüm.
Bu kaçıncı öldüğüm benim,
Bu kaçıncı öldüğüm …
Ne bir murat aldım bu dünyadan,
Ne de ufak bir dileğim oldu bu dünyada.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!