Sık sık hüzünlenip ağlardın.
Hep anlam veremediğin gözyaşların vardı.
Yanakların pembe pembe olur,haline gülerdin.
Birlikte gülerdik.
Ey gönlüm yine utandırdın beni.
Hani artık hiç üzülmeyecektin
Söz vermiştin.
Hani sürekli hüzünlenip ağlamaktan yorulmuş
Gitgeller arasında savrulmaktan
İstemeyi öğretirken,
İstediğini vermişsin meğer.
Ben kapında dilenirken,
Cebime koymuşsun meğer.
Bana verdiklerini görünce
Gözlerim kapalı oynarken körebe
Dokundun sırtıma aniden
BENi bul! diye.
Seni aramaktayım o günden beri.
Sana verdiğimiz kurbanlar ne ki,
Boynu burulmuş bir boğa gibi boğazlamadan nefsi,
Rahar yok bize, anladım bu müthiş gerçeği.
Her kederim bir davet gibi çağırır beni.
Evet yine;
Yolculuk başladı derim.
Her zamanki gibi,
O'nun kapısını çalar ellerim.
Artık beni hiçbir şey üzemez,
Sen dilemedikçe.
Senden izinli gelen üzüntü de,
Hoş gele, sefa gele...
Eğer hisleri çalabilen bir hırsız olsaydım
İlk senin bu şirin duygularını çalardım çocuk.
Nasılda coşkuyla yaşıyorsun hayatı.
Kıpır kıpır için, neşe saçıyorsun heryana
Yaşam kokuyor nefesin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!