Kim ne derse desin ölesiye sevdim
Dün yine seninle beraberdik
Sahilde yürüdük el ele saatlerce
Dalgalar vardı hani azgın dalgalar
Martılar dönüyordu başımızın üstünde çığlık çığlığa
Rüzgar buzgunca esiyordu üşümüştük iliklerimize kadar
Bu akşam duygularım doludizgin
At koşturuyor kafatasımda günahlarım
İstanbul'u bile lubnatsi okuyorum tersinden
Yüzüme tükürüyor hıdrellez uçurtmaları
Hani diyorum vefasız bir arasa bir sorsa
Bir duvar dibinde bıçağa yatmış kurbanım
Senden ayrılalı kaç yıl oldu kaç asır geçti saymadım
Sen giderken ardında dağ başı yalnızlığı bıraktın bana
Bir çöl sessizliği bir çöl karanlığı
Kimsesizliğin oldu yokluğun kederim
Söyle şimdi ben nereye giderim
Yağmurlar bu şehre kızgın artık
Gülmedi hiç o gül yüzün
Hakkını ödeyemem annem
Yemedin yedirdin, içmedin içirdin
Eksis olmadı yüreğinden hüzün
Kıymetini bilemedim annem.
Ben seni sevmek istemedim
Korkularla yaşamak istemedim
Yitip gittikçe ellerimdeki sevda
Bir mıh gibi çakıldı siyah gözlerin
Her korkunun arkasında sana rastlamak
Tam suskun bu gecenin dert zamanı
Yüreğimde öylesine yanmışlığı varki
Sokağında nefes alamadım günlerdir
Hani birde düşlerime gelmesen var ya
Sabahlara dek yapasım gelir resimlerini de
Çocukça ağlayasım gelir şişhane kaldırımlarında
Bir hayalim vardı yaşarken yapamadığım
Bir umudum vardı buğday başakları gibi yeşeren
Bir kır çiçeğine verdim gençliğimi
Esiri oldum dere kenarındaki boynu bükük menekşenin
Sense zaman gerilerinden çıkageldin
Seni sevmiyenleri sevdin
Bu hayatım
Bu gençliğim
Bu yitirdiğim aşkım
Buda erken gelen ölüm
Yine yağmurlu bir sonbahar günü
Unuturmu sanıyorsun ağaçlar gördüğünü
Yaprakların örttüğü iki kirli taşız
Sefil yaşantımızdan dünü bugünü
Yarınları bile çoktan satmışız.
Damlamış gözlerimizden
Ömrümün hasretle geçen her günü
Bilemezsin günmüdür haftamı aymı
Göremeden günlerce güzel yüzünü
Bu gizli sevdayı çekmek kolaymı
Ben şimdi o güzel yüzden başka
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!