İki kere iki, Fahrettin eder
Öğretemedim sana!
Her mısraya Fahrettin gerek
Hala anlatamadım sana!
Öyle Fahrettin deyip geçmeyeceksin
Derin bir soluk çekip
Gönlündeki pisi, içindeki sesi
Temizleyeceksin, düzelteceksin!
Fahrettin dedim ya!
Ülkelerin başkenti, haritaları aç bak!
Paralellerle Fahrettin’den geçeceksin
Meridyenlerle onu bileceksin
Saatin hep Fahrettin’i bir şey geçecek
Ya da aklından, gönlünden, O, geçecek!
Kendinden geçeceksin…
Fahrettin bu!
Körlere ışık, kellere deva!
Ama çoğu hava cıva…
A şehrinden yola çıkan Fahrettin
B şehrinden yola çıkan senle
Karşılaşmamak için vuracak kendini dağlara
Artık adını duyarsın bir koçaklamada
Fahrettin bu!
Şarkıya nakarat, dile lügat, yemeğe baharat!
Durma, bol kese at…
Kayıt Tarihi : 4.12.2015 19:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!