Ben yüksek dağların ensesinden esen rüzgarın sesinden yazan kalemin,konuşan dilin mısralarına deyil insanın insanca yaşamına önem veren haksızlığın karşısında olan bir insanım.Benimde zülümle kavgam var.ne yüksek olur asılırım ne de alçak olur basılırım
Yanlızlık isterdim her daim
Nere gitsem sordular kimsin kimlerden
Kimsen yokmu anladım yanlızlık bizden
Kabullenmesem kendimce yazıp çizdiler
Kendi gönüllerince malesef yanlız değilim
Yaşamak buysa mucize
Yaşam olmuş hep çile
Yaşama hayatı bilene
Boyun eğdim bende kadere
Bıktım usandım ben bu candan
Dağlar başı çetindir aşılmaz
Yollar uzun yare ulaşılmaz
Ağlarım yar için sesim duyulmaz
Bu hasretlik beni sana ulaştırmaz
Gurbet ellerde zaman durmaz
Kurbetten geldim sılaya
Ne aradı sordu bizi burda
Hasret etti köyüme toprağıma
Niye geldim ben kurbetten sılaya
Anam desen bilmez beni
Gündüzümde ben gecemde sen varsın
Hiç birşeyi görmez gözlerim nereye baksam
Yatağımda yastığımda düşlerimde sen
Nasıl unuturum seni yaşamımda bedenimde
Dolaşan kanımda aldığım nefeste içtiğim suda
Uzaklara dalan gözlerimde yine sen varsın
Giderim yollar seni giderim
Bitmez tükenmez çilelerim
Acı dertler hergün benim
Yanlızlık bir başka çektigim
ümidin yokluğu can acısı
Çardak çardaka bakar
Sular derinden akar
Yarim oturmuş askerine ağlar
Yavrum asker kışlası bekler
Gidemedim bana sitem eder
Gök bulut sılada kaldı umut
Ölüm yaşam kavgası somut
Dünya düzeni kuralsız konut
Kal kala bilirsen hergün nefret
Sırtına yüklenir günbe gün küflet
Kimi kime sorsan bin bir eziyet
Ne sağım bildim nede solum
Her döndüğüm yerde kendim buldum
Düşe kalka bende büyüdüm
Yetişemedim bu düzene yoruldum
Aldanıp bakma insan diye yüzüne
Hasta gönlümün yorgun bedeni
Ne aradın ne sordun beni
kalmadı bende sılanın özlemi
Gurbette aşina ruhumun bedeli
Yaşadım yaş kırk oldu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!