Uzun gölgeler gezinmekte, belki sürünmekte,
Güneş henüz batıyor, parlak renkler ezilmekte.
Ağaçların ardından yükselen ay, belirsizce,
Sarı mı, kızıl mı, siyah mı, ışıklar kimliksizce.
Türk diline saygıyla ithaf olunur....
Taze koku; duydum seni yağmur.
Sokak lambası, su birikintisi ve eğilen doğru,
Patlayan damlalarda zaman durdu.
Ben ve sen… ikimiz,
Türk diline saygıyla ithaf olunur....
Anlaşılmaz suallerle doluyum,
En güzel hayaller eşliğinde,
Senin şehrine,
Bir çocuk gibi mutlu halimle geldim.
Türk diline saygıyla ithaf olunur…
BEDİR
Ay başka, bir başkalık var; saf; bedr sahabesi,
Çöl başka, ufuk başka gece, ali mertebesi,
Çok geç olmadan,
Gülen dudakların hıçkırıklara boğulmadan gel.
Çok geç olmadan,
Parlak, mavi gözlerin bulutlanıp sağnak, sağnak,
Gül rengi yanakları, yıkamadan gel.
Bir nahif tebessüm... belki marmara körfezine,
Varlığımı sattım... Bir mavi çehrenin rengine.
Sonsuza yol almak, bir girdaptan ötekine,
Boğulmuyorum! Kurtulmuyorum! dönüş, dönüş yine.
Az olsa, damla da olsa, bir kesif sevdayı tutup,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!