sabahtı
kalabalığın orta yerinde
bakışların acayipliği vardı
bir fısıltı 'naber corc' diyor
corc 'fahişe' diyor
kimi sinirli
kimi aptal güleç
hain gözler sana bakıyordu
yoldan geçenler sana bakıyor
meydanda toplananlar
sana bakıyordu
herkes sana bakıyordu
ve sen
susuyordun
utancın acısıyla ağlıyordun
sen ağlıyordun
ve ben
sana bakıyordum
kararsız bir bekleyişti benimkisi
seni öylece bırakıp
korkakça gitmek olmazdı
alnındaki yazgıyı kabullenmek
olmazdı
çünkü
bir zamanlar
yanakların açılmamış goncaydı
gül bahçelerinde
gözlerin
'gabardan yıldızı' kadar
parlaktı gecede
şimdiyse
erkenci kuru bir gül gibisin
yaşarken her gün
koynunda bir yılan taşıyacaksın
sen
artık
fahişesin! fahişe!
sen ki
cehaletin hançerine
boynunu uzatmış
çarşı pazar bir mal gibisin
ötesi
aç kurtların pençesinde
kürpe bir kuzu gibisin
sitemim ne sana
ne de
yırtılan bir zar parçasına
artık
benim olmayacaksın diye de
yanmıyorum
seni kahpe ellere
teslim etmek olmazdı
bu bir görevdi
ve
yaşatmalıydım doğruları
atalarımız
namus meselesi demişlerdi
nedeni yok
savunma gereksiz
kan akmalıydı
damarlar yıkanmalıydı
bulaşılan lekeden
kırmızı toprak dahi
çözemezdi suçun cezasını
kan akmalıydı
kan
namludan
bıçaktan
toprağa gömülü candan
kan akmalıydı
kim koydu bu yasaları
hükmü kimden doğuyor
bir yolu olmalıydı
bir yanlış bin doğruya gebe
sen yaşamalısın dostum
inanıyorum
inanmalısın...
Kayıt Tarihi : 13.11.2007 12:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!