“beyaz çiçeğim” sen
“kır evin” ben olduğum
sevgilim,
yeter ki
ama yeter ki
varlığın eksilmesin gönül penceremden
Beyoğlu’nda dolaşırken
sesini duyar gibi oldum
bir bebek gibi duruldum
başımı kaldırıp
sağa sola bakındım
sonra
okuduklarımın verdiği hazla
zil zurna sarhoş olurum
lakin
benim rakım şiirler
mezem kitaplardır,
huzur aradığımda
sessizliğin bir garip
sessizliğin hayra alamet değil
oysa kısa bir mesaj dahi soğuk bir su serperdi içime.
yaşamayan bilmez
ne uzun bir gündü o,
sanki bin yıl geçti içinden.
Hoşçakal yarın
Hoşçakal bugün
Hoşçakal hoşyanım
Hoşçakal aydınlık yüz
Hoşçakal meleksiz kainatın tek meleği
uç hadi uç...
güneş bizden uzakta
çok uzakta
koca zamandır
yürüyoruz düşe – kalka
ne güneşi görebildik
nede güneş bizi.
moral soyuttur
ne elmadır
ne şuruptur
ne yenilir ne yutulur
bunu bilmezsen de olur,
yani
- 1 -
hep ben arıyorum seni,
sana rahatsızlık veriyor
duygusu içinde kalmak ne kötü,
hava puslu
insanlar bir tuhaf
bazıları asık suratlı
bazıları vurgun yemiş balık gibi
boş bakmada gözleri,
göz gözü görmüyor
günlerin
renkleri olduğunu
burada fark ettim
gökyüzü kum fırtınası sarı,
günlerin
renklerini ve anlamını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!