..............................................................................................-“Emirdağ derler çukurun içi,
……………………………………………………………..Al kanınan dolmuş şalvarın içi”
................................................................................................................-Emirdağ Türküsü-
Çocuklarımızı eğitirken müstehcen düşünmelerinin, küfürlü konuşmaların, günlük hayatımızdaki işlevlerin dile getirilmesinin önüne geçmeyi planlar, dilini kesmekle tehdit eder, terbiyesizlikle suçlar, ayıplarla onları frenlemeye çalışırız.
Ama biz büyükler, bir film seyrederken, Rus Gelin’de olduğu gibi, “Pırt dedi,” sözcüğünü duyduğumuzda kahkaha atarız. Yine filmde bir küfürlü cümle duyduğumuzda sanki küfür duymamış da komik hareket görmüş gibi yine basarız kahkahayı.
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
üst kültür ve alt kültür demek gerek bu olguya... yani argoya alt kültür alttan gelen kültür diyebiliriz.....argo bir alt kültürdür ve eğer toplumsal kültürde üst ve saygın kültürü tehdit eder ve onun yerini kaplar bir vaziyete yükselmişse tehlike çanları çalıyor demektir..argonun bir bakıma makul denilecek bir oranda su yüzüne çıkması , kullanılıyor olması kollektif bilinçaltının patlamasının önüne geçen bir sigortadır kanaatimce..
Argo söcüğünün yunanistanın argos şehrine ait oradan gelme bir etimolojisi olduğunu işitmiştim..kavga filan gibi bir anlamı varmış yunancada...
özellikle yasal baskı toplumsal baskı cinsel baskı gibi ortamlarda üstü örtülü bir deşarj vasıtası olarak tanımlanabilir argo..
Bu yazının içeriğini okuduğumuzda bir çok yönden incelemeye değer konular olduğunu görüyoruz..mesela ormancı çalarken oynamak...sosyolojik çeşitli dönemler ile edebiyat sanat ve müziğin örtüştüğü ve ona göre şekillendiği kesindir..mesela kurtuluş harbinden çıkmış veremle sıtmayla boğuşan ve yakacak odunu olmayan insanların ormanları korumakla görevli ve bir zamanlar maliye müfettişlerinden zabıtalardan daha ürkütücü bir erke sahip ormancının halka yaptığı baskının sinematografisi sayılabilecek türkünün zamanla ritminin hızlandırılarak oynanacak bir hale gelmesi ilginçtir..örneğin bugün çok yavaş ve hüzünlü bulduğumuz orhan gencebay müziği sözleriyle hüznü anlatmakla beraber o devirlerdeki baskın uzun havalara göre hareketli ve kıvrak bir müzikti...70 lerde karayollarının yapılması otobüslerde dolmuşlara teyp bulunması bu müziğin hızla yaygınlaşmasını sağladı..
şimdilik bu kadar desek....
kara mizah diyebileceğim harika bir şey olmuş bir yazı elinize yüreğinize sağlık...
Düşündüren sorgulatan kaleminiz için teşekkürler.
Anlam ve sırası karışmış değer yargılarıyla ne hale gelinebileceğini örnejkleyecek saptamalar ve bu bozukluğun trajikomik yansıyışı
Düşündürücü ve acı ...
Kutlarım çalışmanızı
Saygıyla
Fatma Hatun Esen
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta