Fadime'yi Samanlıkta Bastılar

Yüksel Önaçan
146

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Fadime'yi Samanlıkta Bastılar

..............................................................................................-“Emirdağ derler çukurun içi,
……………………………………………………………..Al kanınan dolmuş şalvarın içi”
................................................................................................................-Emirdağ Türküsü-

Çocuklarımızı eğitirken müstehcen düşünmelerinin, küfürlü konuşmaların, günlük hayatımızdaki işlevlerin dile getirilmesinin önüne geçmeyi planlar, dilini kesmekle tehdit eder, terbiyesizlikle suçlar, ayıplarla onları frenlemeye çalışırız.

Ama biz büyükler, bir film seyrederken, Rus Gelin’de olduğu gibi, “Pırt dedi,” sözcüğünü duyduğumuzda kahkaha atarız. Yine filmde bir küfürlü cümle duyduğumuzda sanki küfür duymamış da komik hareket görmüş gibi yine basarız kahkahayı.

Kubat, ‘ORMANCI’yı söylerken kalkar oynarız. Oysa ortada bir ölüm vardır. Ağıt mıdır, türkü müdür ‘ORMANCI’, hâlâ kavrayabilmiş değiliz.

“- Bayan, anneniz sizi bayram günü mü dünyaya getirdi? ” diye kontak kurmaya çalıştığımız bir bayana iltifat etsek, bu sözlü taciz olarak şikayet konusu olabilir.

Amaaa..

Pek çok yöre türkülerimizde ve şarkılarda tacizin daniskası mikrofonlarla yapılır, biz onu iltifat kabul eder, keyifle oynar, söyleyen sanatçıyı da avucumuz patlayıncaya kadar alkışlarız; ertesi gün de gözümüzün çapağıyla kasetini alırız.

“- Dam üstünde un eler, tombul tombul memeler, / Memeler baş kaldırmış, kavuşmuyor düğmeler…”

Ya da zavallı Fadime’nin utanç içerisindeki bunalımlı durumuna ‘oh olsun, ’ dercesine kadınlı-erkekli tempo tutarız.

“- Fadime’yi samanlıkta bastılar, fistanını gül dalına astılar…”

'-Salla, salla, gül memeler çağlasın,
Salla, salla, yer yerinden oynasın...'

'- On dört yaşında Nazife de Hanım, kimlere aldanmış, '

'- Sıcak, çok sıcak olacak bu gece, '

“- Daha yeni girmiş onüç, ondört yaşına, / Edalı sürmeli, köylü güzeli…”

“- Arabada beş, evde onbeş, hoşuma gidersen beleş…”

“- Azıcık şurdan azıcık buran hoppidi hoppidi hoplatalım kız...'

Ya Konyalı’dan başkasına bastırmayan kızımızın söyleyip bizlerin oynaması? ..

'- Tin tin tinimini hanım, ' en masumları.

'- İndim derlerine, bilmem nerelerine, kaytan bıyıklarımı sürem memelerine...'

'- Tepsi tepsi de fındıklar, Ayşe de Veli Agamı gıdıklar.'

'- Nere mi, nere mi? '
'- Her yerimi...'

'- Aman dikkat oynaşalım kız, çakkıdı çakkıdı kaynaşalım kız,
Azıcık ordan, azıcık burdan, tokkidi tokkidi vuruşalım kız...'

'- Oh oh, suyundan da
Oh oh, şuyundan da
Oh oh, buyundan da
Koy koy, koy koy, koy'

'- Kalçaları bomba gibi, kolları da asma kabak,
Gören gözler şaşı olur, amanın kadına bak,
Adına da derler seks...'

'”- Eğ yârim kaşıyın eğmelerini, çöz yârim döşüyün düğmelerini,
Yedi derde dermanımış diyorlar, emsen şu kızların memelerini.'

Hele Türk Cumhuriyetleri’ne giden her sanatçıdan ısrarla söylenilmesi istenilen ‘Al Fadimem’ denilen Emirdağ türküsü? .. Aslında bu türkü söylenildiği kadar kısa değil; hayli uzun. Emirdağlılar, “Dokuz olan adımız on olmasın, ” diye türkünün devamını sanatçılara söylettirmiyorlar. Ben, Bedia Akartürk’le birlikte bilinen Al Fadime’yi söyledikten sonra devamını da yalnız söylemeye devam ettiğimde, kadıncağız iki elinin tırnaklarıyla yüzünü yoldu.

Gerdek gecesi başarısız olan damat için söylenene de bakınız:

“- 'Koyun yola dizilirdi, bağla bahçe bozulurdu,
Hadım imiş gavur dölü, bağlı olsa çözülürdü.'

Kısacası bazı şeyleri söyleyip, dinleyip, oynamaktan utanmıyoruz da dile getirmekten utanıyoruz nedense…

' - Özledin mi tenimi
Sarılmandan belli kırıcan mı belimi
Çok canım acıdı çeksene elini...”

Eh, başlangıcını yarım kalan sosyolog ve psikoloji tahsilini yapan ben yazdım; ne anlaşılmaz bir toplum olduğumuzun analizini diplomalı sosyolog ve psikologlar yapsın…

Eksikleri de okurlarımız tamamlasın.

Yüksel Önaçan
Kayıt Tarihi : 29.8.2010 22:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    üst kültür ve alt kültür demek gerek bu olguya... yani argoya alt kültür alttan gelen kültür diyebiliriz.....argo bir alt kültürdür ve eğer toplumsal kültürde üst ve saygın kültürü tehdit eder ve onun yerini kaplar bir vaziyete yükselmişse tehlike çanları çalıyor demektir..argonun bir bakıma makul denilecek bir oranda su yüzüne çıkması , kullanılıyor olması kollektif bilinçaltının patlamasının önüne geçen bir sigortadır kanaatimce..

    Argo söcüğünün yunanistanın argos şehrine ait oradan gelme bir etimolojisi olduğunu işitmiştim..kavga filan gibi bir anlamı varmış yunancada...

    özellikle yasal baskı toplumsal baskı cinsel baskı gibi ortamlarda üstü örtülü bir deşarj vasıtası olarak tanımlanabilir argo..

    Bu yazının içeriğini okuduğumuzda bir çok yönden incelemeye değer konular olduğunu görüyoruz..mesela ormancı çalarken oynamak...sosyolojik çeşitli dönemler ile edebiyat sanat ve müziğin örtüştüğü ve ona göre şekillendiği kesindir..mesela kurtuluş harbinden çıkmış veremle sıtmayla boğuşan ve yakacak odunu olmayan insanların ormanları korumakla görevli ve bir zamanlar maliye müfettişlerinden zabıtalardan daha ürkütücü bir erke sahip ormancının halka yaptığı baskının sinematografisi sayılabilecek türkünün zamanla ritminin hızlandırılarak oynanacak bir hale gelmesi ilginçtir..örneğin bugün çok yavaş ve hüzünlü bulduğumuz orhan gencebay müziği sözleriyle hüznü anlatmakla beraber o devirlerdeki baskın uzun havalara göre hareketli ve kıvrak bir müzikti...70 lerde karayollarının yapılması otobüslerde dolmuşlara teyp bulunması bu müziğin hızla yaygınlaşmasını sağladı..

    şimdilik bu kadar desek....

    Cevap Yaz
  • Bilge Tekeli
    Bilge Tekeli

    kara mizah diyebileceğim harika bir şey olmuş bir yazı elinize yüreğinize sağlık...

    Cevap Yaz
  • Süheyla Aydoğdu
    Süheyla Aydoğdu

    Düşündüren sorgulatan kaleminiz için teşekkürler.

    Cevap Yaz
  • Fatma Hatun Esen
    Fatma Hatun Esen

    Anlam ve sırası karışmış değer yargılarıyla ne hale gelinebileceğini örnejkleyecek saptamalar ve bu bozukluğun trajikomik yansıyışı

    Düşündürücü ve acı ...


    Kutlarım çalışmanızı


    Saygıyla


    Fatma Hatun Esen

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Yüksel Önaçan