bu şiiri yazsanda biiiiir yazmasan da
kaldır at kalemi, yırt at defteri
Allahcheden bu yana değişmez ömrünün gidişatı,
ömrün ki kehribar taşından yapılmış tespih
umutlu ya da umutsuz çek dur namaz sonrası
ay! ne diyorum yahu ben, ne diyorum ay!
işte böyle sıçratırda cam kenarı
öyle varılır televizyon başına
hiç izlenmeden olur mu ceviz kabuğu
durmadan zaplasanda kumandayı
zıplasa da sandalyen yatağının kıyısına
bir daha hiç bir kanalda
bulamazsın otuzüçüncü günü
eee nerede kalmıştım hafta yedi
kadın, kız, oğlan, çoluk çocuk ne bulduysa yedi
takvimleri asılı bırak diyor da biri
diğeri tümden indir duvarı
hey bre yüzü sarkık
hey bre kaşları çatık
iki kaşın arasından cımbız geçirmeye kalksam
yön gösteren trafik polisine ihtiyaç var
eee hep elliiki vuruşla eeeeeee sonra
hep bir önceki yılın diğerinin kıçına takılması
Allahcheden ömrüne bolca çentik
şöyle de atsan böyle de atsan değişmez
eeee sonra ay ne diyorum
yahu ben
ay mı dedim yoksa
karnı aç bir obez mi dedim güne,
o mu yemiş dedim benden tüm zerzavatı
elde kalan kaçınılmaz eeeeeeee sonra
sonunda tıkılacağın in deliği
yok yok bir roman yazıp bırakmalı
mesela iki yumurta kırdım yedim
kahvaltı saatleri
satır arası
ıslatıp etimi akşamdan
kalmış kuru somun diye
yedirdim mahallede tüm kedilere
ki ünlemdir bunun çokça adı
gülERken de gözüm yaşlandı
patronumu sevmiyorum, çünkü kadın
ame ne yapçen, ekmek kapısı yani virgül
o olmasa götüm çıplak
tırnak aç
ey hayat neredesin, ya da bekle beni
bekle bir gün çıkıp kürdistandan
varacağız kübaya
ikinci virgül cheden ve castrodan
başka akrabam yok
bari ölseydim sosYalizmin hatırına
tırnağı aç kapat yoksa bittin mi hayat soru işareti
hey gidi hey! demek böyleyimiş
bu şiirin gidişatı, boku çıkmış her dizenin
ve eğer kalmışsa elin kolun kaldır at
tövbe ya tövbe
karşı mı geliyorum ben Allahcheye
o ise bana ha bire dokunuyor elleri kaderce
hani diyorum hani şu kıçımı kaldırabilsem
denizlere, dağlara, tepelere
derdime yarrabi şükür
aklıma hep lades ki portakalgillerden
ay ne diyorum ben ya
bizim gezegen hakkında
biri de bu dilimi tutup gırtlağıma çarpmalı
oysa bir türlü nasip olmadı bizim ilgillerden
acaba şurdan dönsem varır mıydım, yeni bir düşe
şu kasabanın köşesini geçsem önüm patika
sorsam hangi kente çıkar, hangi bayıra,
ha bir de estafurrullah yahu ne diyorum ben
bir masalda durup duruken bulunmuş mat iddası
hey bre hey! ata binsen de aynı
şahı devirsen de
tutup bir şiirin yüzünü çevirsen
tüm yalanlardan
demem o ki
çatık kaşlı siz ne anladınız bundan
romanda yazsak demek ki değişmez gidişaaaaatı
nerede kalmıştım bir hafta yedi gün
yaşamasak da olur görmesekte hiç bir mevsiiiiiiimi
nasılsa pazar önüne takıp gelecek pazartesiyi
salıyla üçlenecekler sonra ikisi, çarşamba
çocukların ağzında çarşafa dolanmış tekerlemesi
tekerleme mi dedim perşembenin sırtındaki o
TEKEEEEEEREEEE
yok yok canım şükür yarıladık haftayı
durma tut ucundan Allah kerimi
cuma desen hep namazlı
ay sana ne diyorum cuma
kıyına takınca bir ertesi
al sana yan gel yat Osman, yani Cumartesi
tarih tekkerrürden ibaret demiş büyüklerimiz
bize düşmüş hafta yedi aylarının en kısası yirmisekiz
en uzunu ise otuzbir çekmiiş
neye bölsen geçilmez elliiki eşittir sonuç ise gördüğün gibi
yani göt göte sıralanması yılların
ay ne diyorum ben ömrüm hakkında, nedir bu geveleme
nerde kalmıştım tarih tekerrürden ibaret
demişti taaa baştan atam
anamın kapısını tam dört kere tok tok tok tok
maklaması ile babamın
ne diyorum ya ben babam hakkında
ha bire yürü dedikleri kuru bir gerekçe
öyle almışım yaşamı onlardan
hımmm gerekçe deyince aklıma
gerçekçe bir karınca istilası
yazılmasa olmazdı ki ağustos böceği ile
karıncanın fabeliskoyası
ay ne diyorum ben insanın hayvanca
terimlenmesine
yazık ki ne yazık es tövbe tövbe
artık bilmeli ve ebedi susmalı
bu şiiri uzun ya da kısa yazsan da yazmasan da kalır aynı
Allahchenin yazdığı ise emekliliğe az kalmış tırnak arası...
Kayıt Tarihi : 2.1.2016 13:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Fabl insanlar arasında geçmekte olan ibret verici olayların, hayvanlar arasında geçen olaylar haline dönüştürülerek anlatılmasıdır. Fabl, hem didaktik, hem de dramatik bir türdür. Latince Fabula kelimesinden gelir; masal, hikaye demektir
Hiç fark etmez
Siz yazın arkanızdan gelirim.
Kutluyorum
yorumunuz için teşekkürler
bunu kelimeye olduğundan daha fazla anlam
yüklemek için yapar!
"fabelisko" işte öyle bir kelimedir
istediğin yerinden kes ayır
istersen kafa üstü getir oku
hatta tersten dahi okuyabilirsin
türkçe bu bağlamda çok zengin bir dildir:)
Siz beni kendiniz ile aynı katogoriye
koymak istiyor olabilirsiniz
ben de aynı kanıda olmadığımızı lütfen
bilmenizi istiyorum...
Nasıl ki ustalar arasında bile
ince farklar var ise
bu Amatörler arasında da aynıdır...
ki benim mesela liseli yıllarda
yazdığımı sandığım ve şiir sandığım şeyler
bu gün baktığımda
şiir olmadıkları kanısındayım
Sizin anlayamadığınız şiir,mutlaka sizi aşmıştır!
Ya da size yetişememiştir.
Okudum.
Ne yalan söyleyeyim yoruldum.
Abzürt şiirleri biliyor, biliyordum
Bir o kadar sözlük karıştırdım 'Fabelisko' nedir diye...
Anladım eti akşamdan ıslatıp vermiş şair kediye...
Oh... Canı sağolsın.. Hayvansever vatandaş...
Ne diyeyim. Eline, emeğine sağlık arkadaş.
ps. 'Fabelisko' şiirin içinde var mıydı sahi?
Belki gözümden kaçtım......
TÜM YORUMLAR (19)