Kayıp kelimeler diyarının
Mânâ otağında bir yolcu gibi
Sağır dillerin selâsı asılmış semâya
Aramak umutsuz bir ankâ misâli
Kaf dağını bu uçsuz ovalarda
Kâbe kapısında toplanmış tenhâlar
Damında bir ezan beklerken ebâbiller
Yarışın tam bilmem kaçıncı katından
Bakmak düştü karıncaların ayak izlerine
Nefesim yettiğince koştum
Safâ 'dan Merve 'ye bir Zehrâ çığlığıyla
Ne aradığın tepeyi bulabildim
Ne de Uhud tozundan bir çakıl düştü hisseme
Karanlık basınca yine geceyi
Siyahın içinden tutup atmak yokmuş
Katran misali zifirden niyetleri
Hira 'nın taşlarında bir başka öfke
Bir başka sitem yayılır çöle doğru
Kumdan kaleler bekler şimdi
Bilmem hangi tepenin çukurlarını
Sokaklardan topladığım bî-mekân ruhum
Cebimde emanet bir hisse gibi dünya
Yalnız ben bilirim bilmediklerimi
Yalnız ben bir mağarada serseri
Bir harfin muhasebesinde
Hisseme F düştü
Tek başına fethettim o kayayı
Cebimde birkaç çakıl taşı mızrak
Servet üstüne servet ağırlığınca
Hayal gibi boynumda ilmek
Varlık ve yokluk
Ve taşlardan surlar örüp
Beklemekteyim kefen gibi beyaz
Gökkubbe altında çamurdan oyuncaklar
Vadinin dibi sonsuz sahne
Nereye götürür bizi bu yokuşlar
Neler tutar elimizden bu ıssız vahâda
Ayakkabıma dolan kanlar
Şimdi beynime dolmuş
Sen zirvede açan gül
Şimdi yaprağın hangi yarlarda solmuş
birF
Mehmet Fatih SertKayıt Tarihi : 6.2.2025 13:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!