Dağın yamacına varıp oturdu,
Ah, çekip inledi derinden Ferhat.
Dedi ki:-Şen olsun Şirin’in yurdu,
Kalktı usul usul yerinden Ferhat.
Bir gün bu aşkımız bilinir dedi,
Şirin için bu dağ delinir dedi.
Belki de yolunda ölünür dedi,
Muştuyu almıştı pirinden Ferhat.
Bir hamlede vurdu kazmayı dağa,
Oylum oylum sular aktı otağa.
Adını yazdırdı bir altın çağa,
Ayrılmaz bilindi Şirin’den Ferhat.
(Amasya, 16.12.2007)
Ali Rıza AtasoyKayıt Tarihi : 16.12.2007 01:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*****Ferhat İle Şirin Efsanesi***: Efsaneye göre Ferhat nakkaşlık yapan, Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır. Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir. Amasya Sultanı Mehmene Banu’ya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. “ Şehir'e suyu getir, Şirin'i vereyim” der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir. Ferhat'ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir.Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat’a. Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhat’a ulaşır. Ferhat’ın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da. “Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin'in öldü. Bak sana helvasını getirdim” der. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. “Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır” der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. Ferhat'ın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten “Şirin! ” diye seslenişleri yankılanır kayalarda. Ferhat'ın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhat'ın yanına.Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. İkisini de gömerler yan yana. Derler ki; her bahar iki mezar üzerinde iki gül bitermiş, tam birbirlerine kavuşmak üzereyken mezarların ortasında bir kara çalı peydah olur, iki gülün kavuşmasını engellermiş.Efsaneden yola çıkarak sevgililer gününde sevenler öykünün geçtiği yerde bir araya getirilerek anlamına uygun kutlama çalışmaları sürdürülmektedir.16/12/2007 yeşilırmak şairi / ali rıza atasoy *Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu* Ferhat için dağı delmek nedir ki, Saçını başını yolmak nedir ki. Şirin'in uğruna ölmek nedir ki, Vaz geçer elbette serinden Ferhat..............Şemsettin Dervişoğlu Dönüp baksalar da herkes kuşkuyla, Sızlanmadı bir gün asla keşkeyle. Dağlarda kazdığı derin aşkıyla, Ölse de vazgeçmez Şirin'den Ferhat.............Burhanettin Akdağ Duydu öldüğünü sormadı neden, Zira bir olmuştu o iki beden. Kays ile Leylâ'nın kaldığı yerden, Tarihe aşk yazdı terinden Ferhat. Salladı kazmayı vurdukça vurdu, Külüngün ucunda zerre kudurdu. Şahin kayası’nı aşkla yoğurdu, Dağa sevda verdi ferinden Ferhat. Âşığa hayattır daim ah-u zâr, Aşka geri döndü bunca tövbekâr. Toprakta kavuştu nice sevdakâr, Belki ilham aldı birinden Ferhat..................Ekrem Yalbuz / Aşık Cinasî Şeytan azap çekti Ferhatı yeğdi, Bu iki sevdaya nazarlar değdi. Yeşil ırmak kalktı boynunu eğdi, Su verdi Şirine serinden Ferhat...................Ramazan Kurt
Bende NASAİHAT isinli bir kısa deyişte şöyle demiştim....Muhabbetinize sığınaraktan
Mecnun olmak yok oğlum sen gel Ferhat a özen
Dağları öğle delki değişsin kahpe düzen.........
Onun için Ferhat benim dünyamda başka bir özeldir......Tıpkı bu güzel şiiriniz gibi.................
..Saygı ve muhabbetle
Selam, sevgi ve saygıyla..
Seyfeddin Karahocagil
Dağları yol etti, namını yaydı
Onun bağlandığı cana başkaydı
Umudu kesmedi yarından Ferhat......Binali Kılıç
TÜM YORUMLAR (52)