''Kurutulmuş
gül mevsimi idi
zemheriler gibi
aşkları
ortasından bölen'' *
Hayat serüveniniz on beş sene mola vermiştir
yokuştada durağan
rampaya aşağı şahlanan atların şehrinde
Önce davet ediyormuş şehir
Babamdan dinledim
Gel yine gel
tüm birikiminle gel
(yalancı...!! )
Yolcu sesleniyor
Al şehir, al.
Al beni
gençliğimi al,tasımı tarağımı da...
''Allah alsın seni emi..!! ''
Hoş gelinir bu şehire
boş gelinmez
Paranız varmı beyefendi paranız..?
(parelenip gideceksiniz nasılolsa)
dağarcığınızda sevgi varmıydı..
yaşanamamış bir aşk armağan ediniz şehire
birde gençliğinizi
sevgilinin gözlerinde yaşanamamış gençliğinizi
Kefen paranız hazırmı, kefen paranız ?
gözyaşlarınız varmıydı..
Yada ara sıra uğradığınız İstanbul'dan
sağanakların günlerce dövdüğü boğaz sularından
devşirdiğiniz gözyaşlarınız...?
Sahil getirebilirmisiniz sahil
biraz boğaziçi,
biraz martı çığlığı,
biraz marmara ..?
Şiir defteriniz varmı aziz misafir..
başınız eğik,
onurunuz ezik,
kalbiniz kırıkmıydı..?
Gurbet trenleri hangi makam dan söyler..
Hüzzam neydi..?
Oysa ben bu şehrin yolcusu değildim.
İstanbul çağırırdı beni..
Ben artık gidiyorum..
''Ben aşkı sırtıma vurdum da geldim..''
Yükümü de bıraktım şehirde
gözüm arkada, gidiyorum.
''Gülüm gülüm
bu şehrin koynuna
girdiğimden beridir
cebimde ölümnüm''**
Gülüm gülüm
ölmezdim ben.İnan.
bükülmezdi belim,sen olsaydın.
Kırılmazdı gönlüm\cesaretim
Şehir çok şey istiyordu
Ve çok değerlerinden koparmış
çok kişiyi
Anlaşılmaz bir ironi,
Ezirgan,
alev,
''Kor''...
Artık bu şehri terkediyorum.
Zaten ben ne zaman, aşk'tan
ölesim gelse
alır başını gider yüreğim..
Lakin artık 'Zül' değil yenilgi,
alıştım.
Ben bu şehire yenildim.\Zül değil\alacağım olsun.
Buraya not düşüyorum.\Alacağım olsun.
Bundan ki\artık gidiyorum.
Hoşçakal hüzün,
Merhaba umut...
Kayıt Tarihi : 14.10.2000 07:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!